Zirve
ZFN Sahibi
- Katılım
- 5 Ocak 2023
- Mesajlar
- 65
- Tepkime puanı
- 3
- Puanları
- 8
- Web sitesi
- www.zirveforum.net
- Cinsiyet
- Memleket
- 53 RİZE
- Burç
- Terazi
- Mesleği
- Geliştirici
İtibar:
Türkiye’de artan antibiyotik direnci artık kırmızı alarm veriyor. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, gereksiz yere ve yaygın bir şekilde antibiyotik kullanımının dirençli mikropların daha da güçlenmesine neden olduğunu söyledi. Yavuz, “Hastalar antibiyotik öncesi çağlardaki gibi birtakım bakteriyle enfeksiyonlardan, basit bakteriyel enfeksiyon bile olsa hayatını kaybedebiliyor.” ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, pandemiden önceki dönemlerde de Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan antibiyotik direncinin, pandemi ve deprem gibi afetlerin de etkisiyle daha da tehlikeli hale geldiğini söyledi. Prof. Dr. Yavuz, antibiyotik direncinde Avrupa’da Yunanistan ile yarıştığımızı, hatta şampiyon olduğumuzu kaydetti ve “Dirençli patojenler (hastalık yapan etkenler) artıyor, eldeki antibiyotikler çalışmıyor; yeni antibiyotikler bulunmuyor. Dolayısıyla hastalar antibiyotik öncesi çağlardaki gibi birtakım bakteriyle enfeksiyonlardan, basit bakteriyel enfeksiyon bile olsa hayatını kaybedebiliyor.” dedi. Gereksiz yere ve yaygın bir şekilde antibiyotik kullanımının, dirençli mikropların daha da güçlenmesine neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, şu an Türkiye'de bir numaralı enfeksiyon sorununun antibiyotik direnci olduğuna dikkat çekti. “EN BASİT İDRAR YOLU ENFEKSİYONU HASTANEYE YATIRILIYOR” “Bakteriler bu tarz direnç genlerini edinmek konusunda çok becerikliler. Hızla evrilebiliyorlar. Mobil genetik elemanlar dediğimiz birtakım maddeler edinerek, bir antibiyotiğe maruz kalırsa hızla ona direnç geliştirebiliyorlar. Ölüme neden oluyor.” diyen Yavuz, şunları söyledi: “Çünkü bu dirençli patojenlerin neden olduğu enfeksiyonlar yeterince tedavi edilemediği için, iyi tedavi edilemediği için, fazladan ölümlerle karşı karşıya kalıyoruz. Dirençli patojenler artıyor, eldeki antibiyotikler çalışmıyor; yeni antibiyotikler bulunmuyor. Dolayısıyla hastalar antibiyotik öncesi çağlardaki gibi birtakım bakteriyle enfeksiyonlardan, basit bakteriyel enfeksiyon bile olsa hayatını kaybedebiliyor. Direnç oranları açısından baktığımız zaman Yunanistan ile yarışıyoruz. Bazen de şampiyonuz maalesef. Şunun örneğini çok rahatlıkla verebilirim, özellikle idrar yolu enfeksiyonlarında ağızdan verilecek şekilde ilaç yazamıyoruz artık. Basit bir enfeksiyonda dahi hastayı hastaneye yatırarak, çok daha geniş spektrumlu antibiyotiklerle tedavi etmek zorunda kalıyoruz.”