End
Üye
- Katılım
- 21 Ocak 2021
- Mesajlar
- 972
- Tepkime puanı
- 51
- Puanları
- 18
- Cinsiyet
- Medeni Hali
- Memleket
- 19 ÇORUM
- Takım
- Fenerbahçe
- Burç
- Kova
- Mesleği
- Muhasebe
İtibar:
Türkiye siyaseten tek kutuplu bir ülke olma yolunda hızla evriliyor. Bu duruma dur demesi gerekenler şu an aşırı derecede meşguller ve bu nedenle konuyla pek ilgilenmiyorlar.
Kaybedilen seçimin, halka "Bu son şansımız" şeklinde izah edilmesi. Kaybın etkilerini normalin çok daha üzerine çıkardı. Muhalif seçmen enerjisini ve umudunu son seçimde tüketmiş ve yeniden başlamak için ekstra bir doping bekliyor.
Muhalefet partileri ise seçimlerden önce her şeye rağmen sahip olduğu psikolojik üstünlüğü de kaybetmek üzere. Halktaki değişim arzusu şekil değiştiriyor, muhalefetten yavaş yavaş umudunu kesmeye başlayanlar iktidarın kendi içinde gerçekleştirebileceği bu rasyonalite değişimine tav duruma geldi.
Bir an önce muhalefet olduğu yerde saymaktan vaz geçmezse son seçimde oluşmuş geniş katmanlı muhalefet enerjisi ya parçalanarak,ya da iktidar tarafından 'razı edilerek' ihmal edilebilir bir seviyeye düşecek. Tek kutuplu bir siyaset.
Burada muhalefet tarafının lokomotifi olan CHP de yaşananların etkisi çok büyük. Değişim beklentisi, seçimler kaybedilince muhalefet kanadındaki parti içi değişimlere yöneldi daha çok. İktidar kanadında ise hükümet eden siyasi ve bürokratik kadrolardaki değişim beklentisine. İktidar kanadının eli çok daha güçlü olduğu için bu işi çok daha hızlı ve radikal gerçekleştirdi. Hatta değişim beklentisinin iktidar tarafından karşılandığı ya da karşılanacağı fikri muhalif seçmen de bile oluştu. Yeni kabine ve bürokratik değişimler seçmen için yeterli gibi görünüyor.
Muhalefet tarafı ise şu an için enerjisini ya kendi içindeki değişime direnmeye harcadığı için ya da özeleştiri yapmak yerine suç kimde oynamayı tercih ettiği için beklentilerin hala çok uzağında duruyor.
Bu konuda en avantajlı durumdaki parti İYİ Parti gibi duruyor, İYİ Parti süratle kongre kararı alarak kendi içinde bir hesaplaşmaya gidecek gibi. Dahası yenilginin mesuliyetini daha çok ittifak yapısına bağlıyorlar. Sadece ikinci seçimleri olmasına rağmen belli bir kök tuttuklarını düşünüyorlar ama yine de oylarının neden atmadığı üzerinde bir tartışma yürütüyorlar gibi görünüyor.
CHP dışındaki şort parti ise bir yenilgi ruh halinde değiller zaten. Onlar kaç olduğu bile belli olmayan oyları ile ciddi sayıda vekil çıkarmış olmanın ruh haliyle kazananlar arasında kendilerini de görüyorlar. Bu sebeple de herhangi bir hamle yapmak için sebepleri yok.
CHP ise kaynıyor, buna rağmen Lideri Sayın Kılıçdaroğlu seçimlerin üzerinden 12 gün geçince ilk defa konuştu. Beklenen kongreyi yerel seçimlerin sonrasına bırakmayı düşündüğünü ve aslında yarışı gayet başarılı tamamladığını düşündüğünü söyledi ve değişim taleplerinin seviyesini oldukça aşağı çekti.
Sonuç olarak millet ittifakı henüz halkın değişim talebinin karşısına somut bir şey koymadı. Aksine değişim taleplerini iç hesaplaşmaya çevirenler oldu. Bütün bunlar yaşanırken yılgınlık içindeki seçmen, yeni kabinenin yapacaklarını izlemeye başlamış görünüyor.
Başta da söylediğimiz gibi rasyonaliteye dönüşün işaretleri bile toplumun genelinde muhalefetin genelinden daha büyük bir heyecana neden oluyor şimdilik. Bu durum ülkeyi yeniden muhalefetsiz bir duruma getirebilir.
Kaybedilen seçimin, halka "Bu son şansımız" şeklinde izah edilmesi. Kaybın etkilerini normalin çok daha üzerine çıkardı. Muhalif seçmen enerjisini ve umudunu son seçimde tüketmiş ve yeniden başlamak için ekstra bir doping bekliyor.
Muhalefet partileri ise seçimlerden önce her şeye rağmen sahip olduğu psikolojik üstünlüğü de kaybetmek üzere. Halktaki değişim arzusu şekil değiştiriyor, muhalefetten yavaş yavaş umudunu kesmeye başlayanlar iktidarın kendi içinde gerçekleştirebileceği bu rasyonalite değişimine tav duruma geldi.
Bir an önce muhalefet olduğu yerde saymaktan vaz geçmezse son seçimde oluşmuş geniş katmanlı muhalefet enerjisi ya parçalanarak,ya da iktidar tarafından 'razı edilerek' ihmal edilebilir bir seviyeye düşecek. Tek kutuplu bir siyaset.
Burada muhalefet tarafının lokomotifi olan CHP de yaşananların etkisi çok büyük. Değişim beklentisi, seçimler kaybedilince muhalefet kanadındaki parti içi değişimlere yöneldi daha çok. İktidar kanadında ise hükümet eden siyasi ve bürokratik kadrolardaki değişim beklentisine. İktidar kanadının eli çok daha güçlü olduğu için bu işi çok daha hızlı ve radikal gerçekleştirdi. Hatta değişim beklentisinin iktidar tarafından karşılandığı ya da karşılanacağı fikri muhalif seçmen de bile oluştu. Yeni kabine ve bürokratik değişimler seçmen için yeterli gibi görünüyor.
Muhalefet tarafı ise şu an için enerjisini ya kendi içindeki değişime direnmeye harcadığı için ya da özeleştiri yapmak yerine suç kimde oynamayı tercih ettiği için beklentilerin hala çok uzağında duruyor.
Bu konuda en avantajlı durumdaki parti İYİ Parti gibi duruyor, İYİ Parti süratle kongre kararı alarak kendi içinde bir hesaplaşmaya gidecek gibi. Dahası yenilginin mesuliyetini daha çok ittifak yapısına bağlıyorlar. Sadece ikinci seçimleri olmasına rağmen belli bir kök tuttuklarını düşünüyorlar ama yine de oylarının neden atmadığı üzerinde bir tartışma yürütüyorlar gibi görünüyor.
CHP dışındaki şort parti ise bir yenilgi ruh halinde değiller zaten. Onlar kaç olduğu bile belli olmayan oyları ile ciddi sayıda vekil çıkarmış olmanın ruh haliyle kazananlar arasında kendilerini de görüyorlar. Bu sebeple de herhangi bir hamle yapmak için sebepleri yok.
CHP ise kaynıyor, buna rağmen Lideri Sayın Kılıçdaroğlu seçimlerin üzerinden 12 gün geçince ilk defa konuştu. Beklenen kongreyi yerel seçimlerin sonrasına bırakmayı düşündüğünü ve aslında yarışı gayet başarılı tamamladığını düşündüğünü söyledi ve değişim taleplerinin seviyesini oldukça aşağı çekti.
Sonuç olarak millet ittifakı henüz halkın değişim talebinin karşısına somut bir şey koymadı. Aksine değişim taleplerini iç hesaplaşmaya çevirenler oldu. Bütün bunlar yaşanırken yılgınlık içindeki seçmen, yeni kabinenin yapacaklarını izlemeye başlamış görünüyor.
Başta da söylediğimiz gibi rasyonaliteye dönüşün işaretleri bile toplumun genelinde muhalefetin genelinden daha büyük bir heyecana neden oluyor şimdilik. Bu durum ülkeyi yeniden muhalefetsiz bir duruma getirebilir.