End
Üye
- Katılım
- 21 Ocak 2021
- Mesajlar
- 972
- Tepkime puanı
- 51
- Puanları
- 18
- Cinsiyet
- Medeni Hali
- Memleket
- 19 ÇORUM
- Takım
- Fenerbahçe
- Burç
- Kova
- Mesleği
- Muhasebe
İtibar:
Emeklilik hayaliniz, muhakkak vardır. Ortalama standart yaşam süren bireylerin hedeflerinde, genelde gidemedikleri yerler, yeni ülkeler ve en çok da tatil planları gelir. Peki, eski bir istihbaratçı, USA’nın sayılı güvenlik personelinden biri ve içinde de, bitmek bilmeyen ve herkese lazım olacak olan “Adalet” duygusunun ateşi hiç sönmeden, yanmaya devam ediyorsa, işte o zaman ne olacaktır?
Adalet 3, Son Durak, filmi tam da bunu anlatmakta. Emeklilik dünyasına bakış açısını farklı anlamlandıran film, izleyiciye ilegal işler üzerinden, dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan masum insanların yaşamlarına, ansızın zorbalıkla girmeyi marifetten ve adamlık kılıfı altında gösteren insanların hayatlarını sunarak başlıyor. Sözde mafya babalarının solukları, kapı eşiklerinde iken; ister turist, ister mahalleli olsun, paylarını fazlasıyla alacaklardır. Halk, ne kadar huzurlu kalabilecek ve doğası da mükemmel bir coğrafya da, yaşamlarına ne şekilde devam edebileceklerdir.
Artık olgunlaşmanın eşiğindeki, Denzel Washington’n, yaşına rağmen performansı, oldukça iyi. Her zaman olduğu gibi rolünün hakkını veriyor, çünkü doğal.
İstenilmeden kendisinden alınan şeyi, esas sahibine götürmek üzere başlayan maceranın ilk durağı, Sicilya. Sonrasında Napoli ve Roma, geliyor. Ve izlerken salt olarak film izleyicisi olmaktan sıyrılıp, uyuşturucu baronlarının ellerinde, sözde kardeşim dediği harcanmış gençlerin, bir hiç uğruna yok oluşlarını temellendirirken. Günümüzde de ciddi mesele olan metamfetaminin, mülteci kanallarla İtalya’ya sokulması ve en güvenilir yer olarak gösterilen, Sicilya üzerinden, eski suikastçı, Amerika’lı Robert McCall’ın (Denzel Washington) mücadelesi, tam da emeklilik aşamasında başlar.
Filmin açılış sahnesinde suçlulara karşı her zaman adaleti sağlayan, McCall’ın, karşısında ki mafyaya “Hayatının kaderini belirlemen için dokuz saniyen var” demesi, aslında filmin bütününde yer alacak matematiğin, kapılarını aralıyor. Ve ikinci perdede ise masum insanların dükkânları, haraç yüzünden yakılırken ortaya çıkan, dokuz ve on numaralı, İtalya formalı halk ile açılırken; birlik ve takım olma ruhunu burada veriyor. Diğer yandan en kötülerini tek başına yenerken, neden bir çocuğun tüfeğinden ölüme adım attığını sorgulayan, McCall’ın serüveni; kasabanın sade, dost, yalın ve sevgi dolu atmosferinde, gerçek insanlar kadar masum, çocuk gibi çocuklarında, etkisinde kalarak, belki kendi yaşamının, yeni yeri, yani son durağı, belirleyeceği yer olacaktır. Ancak finalde yine dokuz ile topun nereye gideceği ise filmin sürprizi.
Başrol oyuncusu, Denzel Washington kadar sırf, Güney İtalya’nın o eşsiz manzaraları, evleri, kıyıları, denizi için bile izlenecek filmi, özünde dürüstlük ve sadelikten ödün vermiyor. İyi kalmanın ve sevgi dolu olmanın kapısını açıyor ve izleyici, keyifli bir film sunmaya hazırlanıyor. Hafta sonu için güzel bir seçki.
Adalet 3, Son Durak, filmi tam da bunu anlatmakta. Emeklilik dünyasına bakış açısını farklı anlamlandıran film, izleyiciye ilegal işler üzerinden, dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan masum insanların yaşamlarına, ansızın zorbalıkla girmeyi marifetten ve adamlık kılıfı altında gösteren insanların hayatlarını sunarak başlıyor. Sözde mafya babalarının solukları, kapı eşiklerinde iken; ister turist, ister mahalleli olsun, paylarını fazlasıyla alacaklardır. Halk, ne kadar huzurlu kalabilecek ve doğası da mükemmel bir coğrafya da, yaşamlarına ne şekilde devam edebileceklerdir.
Artık olgunlaşmanın eşiğindeki, Denzel Washington’n, yaşına rağmen performansı, oldukça iyi. Her zaman olduğu gibi rolünün hakkını veriyor, çünkü doğal.
İstenilmeden kendisinden alınan şeyi, esas sahibine götürmek üzere başlayan maceranın ilk durağı, Sicilya. Sonrasında Napoli ve Roma, geliyor. Ve izlerken salt olarak film izleyicisi olmaktan sıyrılıp, uyuşturucu baronlarının ellerinde, sözde kardeşim dediği harcanmış gençlerin, bir hiç uğruna yok oluşlarını temellendirirken. Günümüzde de ciddi mesele olan metamfetaminin, mülteci kanallarla İtalya’ya sokulması ve en güvenilir yer olarak gösterilen, Sicilya üzerinden, eski suikastçı, Amerika’lı Robert McCall’ın (Denzel Washington) mücadelesi, tam da emeklilik aşamasında başlar.
Filmin açılış sahnesinde suçlulara karşı her zaman adaleti sağlayan, McCall’ın, karşısında ki mafyaya “Hayatının kaderini belirlemen için dokuz saniyen var” demesi, aslında filmin bütününde yer alacak matematiğin, kapılarını aralıyor. Ve ikinci perdede ise masum insanların dükkânları, haraç yüzünden yakılırken ortaya çıkan, dokuz ve on numaralı, İtalya formalı halk ile açılırken; birlik ve takım olma ruhunu burada veriyor. Diğer yandan en kötülerini tek başına yenerken, neden bir çocuğun tüfeğinden ölüme adım attığını sorgulayan, McCall’ın serüveni; kasabanın sade, dost, yalın ve sevgi dolu atmosferinde, gerçek insanlar kadar masum, çocuk gibi çocuklarında, etkisinde kalarak, belki kendi yaşamının, yeni yeri, yani son durağı, belirleyeceği yer olacaktır. Ancak finalde yine dokuz ile topun nereye gideceği ise filmin sürprizi.
Başrol oyuncusu, Denzel Washington kadar sırf, Güney İtalya’nın o eşsiz manzaraları, evleri, kıyıları, denizi için bile izlenecek filmi, özünde dürüstlük ve sadelikten ödün vermiyor. İyi kalmanın ve sevgi dolu olmanın kapısını açıyor ve izleyici, keyifli bir film sunmaya hazırlanıyor. Hafta sonu için güzel bir seçki.