End
Üye
- Katılım
- 21 Ocak 2021
- Mesajlar
- 972
- Tepkime puanı
- 51
- Puanları
- 18
- Cinsiyet
- Medeni Hali
- Memleket
- 19 ÇORUM
- Takım
- Fenerbahçe
- Burç
- Kova
- Mesleği
- Muhasebe
İtibar:
Sayın Hafize Gaye Erkan’ın verdiği bir röportaj gündem oldu doğal olarak. Çünkü kendisi kaş yapmak isterken epey bir göze zarar vermiş görünüyor. Aslında hanım efendi siyasetçi olmadığından bu tip sonuçlar normal. Açıklamalarında en çok gündem olan bölüm İstanbul’daki kiraların yüksekliği nedeniyle ev tutamayıp annesinin evinde kaldığı şeklinde yaptığı açıklama. Ama bence daha enteresan olanları da var. Onlar da kamuoyunda hak ettiği ilgiyi gördü elbette.
Erkan’ın annesini evinde kaldığını söylemesi muhtemelen iki sebebe dayanıyor olabilir. Bunlardan birisi barınma sorunu yaşayan halkla empati yapabiliyor olduğunu vurgulamak. Diğeri ise ev kiralarının genel ekonomik görünümden ve enflasyondan daha fazla arttığını belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Sende vicdan var mı diye seslendiği ev sahipleri konusunda destek vermek. Ama bu iki sebep dışında benim aklıma gelen, Sayın Başkan’ın Türkiye planlarının o kadar da uzun süreli olmadığı. Ya da bu anlamda kendini güvende hissetmediği. Tabi bu benim aklıma gelen bölüm açıklamanın değil durumun sebebi olabilir. Her şekilde olay bir iletişim kazası orası kesin. Sayın Başkan’ın muhtemel birikimleri düşünülürse ve kendisi de Türkiye’de kalıcı olmayı planlıyorsa zaten ev kiralaması değil alması beklenirdi.
İkinci en çok konuşulan konu ise apartman görevlisi ile olan diyalogu “Sadık abi”. Anlaşılan Sayın Erkan da piyasa araştırması konusunda verileri alması gereken makam olan TÜİK’e pek güvenmiyor. En azından Sadık Abi’den önce güveniyor olsa da artık o güven kırılmış belli. Burada da bir empati yapıyorum mesajı var ama, Sayın Başkanın asıl vazifesi zaten Sadık Abi’nin kendisine itiraz etmeyeceği ortamı oluşturmak olsa gerek. Bu Sadık Abi açıklamasının pek de teknik ve bilimsel olmadığı da muhakkak ama kesinlikle daha gerçek. Her ne kadar Sadık Abi burada biraz, başkanın “eniştesi” gibi duruyor olsa da biz apartman görevlisi olduğunu biliyoruz elbette.
Ama bana göre en ilginç açıklaması 1 kişinin 10 evi olmamalı, 10 kişinin 1 evi olmalı şeklindeki açıklama. Cümlenin ilk bölümü doğru olsa da geldiği ekolün mülkiyet hakkı ile çelişiyor ama bence mahzuru yok. Lakin ikinci bölüm bana biraz Tansu Çiller’i hatırlattı. Kendisinin Almanca ve İngilizceye olan hakimiyeti bazen Türkçe konusunda hatalar yapmasına neden olurdu, umarım Sayın Erkan da böyle bir hata yapmıştır. Aksi takdirde Sayın Erkan her birimize bir evin fazla olduğunu 10 kişi bir evi paylaşmamız gerektiğini düşünüyor demektir. Buna nasıl bir formül üretir bilmiyorum ama benim aklıma gelen tek yol devre-mülk sistemi. Ama her bir kişinin 11 ay kadar ne yapacağı konusu o sistemde de cevapsız kalıyor. Gözümde canlanan 10 aile bir ev manzaralarını ise burada tasvir etmek istemiyorum. Dediğim gibi umarım bir dil sorunudur.
Her ne ise Sayın Erkan’ın Sadık Abi’den başka danışmanlara da ihtiyacı olduğu kesin. Mesela yetmeyen maaşı ile borsa da ya da bahis sitelerinde umut arayan insanların varlığını kendisine anlatacak danışmanlara. Oralarda olan paralarını da kaybeden insanların ahlaki erozyonunun daha da tehlikeli yerlere ulaştığını anlatacak danışmanlara.
Ülkenin bir kısmının her sabah bugün kimi nasıl dolandırırım ve hayatıma devam ederim diye düşünerek uyandığını anlatan danışmanlara, gelecek her bir kuruşa ihtiyaç duyduğu için o dolandırıcıların kolayca ağına düşen milyonların olduğunu anlatacak danışmanlara.
Gençlerin okuyup bir şeyler sahibi olmanın mümkün olmadığını düşündükleri için sosyal medya fenomeni olma yolunda ilerlediklerini anlatan danışmanlara. Ülkede şiddetin sıradanlaştığını kara para ile ilgili her gün yeni haberler geldiğini, her gün bir çetenin çökertilmeye çalışıldığını, insanların yargıya güvenlerinin kalmadığını anlatan danışmanlara da ihtiyacı var Sayın Erkan’ın ve bu danışmanlar da Sadık Abi gibi olmalı yoksa başkana doğruları söylemeyebilirler.
Kendisi ne yaparsa yapsın, hangi ekonomik kriteri düzeltirse düzeltsin, esi netlerle girilen üniversitelerden mezun olup, yüzde 1-2 lerle girilen üniversitelerden mezun çocukların önüne geçerek bir şekilde ülke yönetimini devralacak olan nesillerin kendisinin yaptığı her şeyi yeniden bozacağını açık yüreklilikle anlatacak danışmanlara ihtiyacı var Sayın Erkan’ın. Bu nedenle Sadık Abilerin çoğalması en büyük dileğimiz
Erkan’ın annesini evinde kaldığını söylemesi muhtemelen iki sebebe dayanıyor olabilir. Bunlardan birisi barınma sorunu yaşayan halkla empati yapabiliyor olduğunu vurgulamak. Diğeri ise ev kiralarının genel ekonomik görünümden ve enflasyondan daha fazla arttığını belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Sende vicdan var mı diye seslendiği ev sahipleri konusunda destek vermek. Ama bu iki sebep dışında benim aklıma gelen, Sayın Başkan’ın Türkiye planlarının o kadar da uzun süreli olmadığı. Ya da bu anlamda kendini güvende hissetmediği. Tabi bu benim aklıma gelen bölüm açıklamanın değil durumun sebebi olabilir. Her şekilde olay bir iletişim kazası orası kesin. Sayın Başkan’ın muhtemel birikimleri düşünülürse ve kendisi de Türkiye’de kalıcı olmayı planlıyorsa zaten ev kiralaması değil alması beklenirdi.
İkinci en çok konuşulan konu ise apartman görevlisi ile olan diyalogu “Sadık abi”. Anlaşılan Sayın Erkan da piyasa araştırması konusunda verileri alması gereken makam olan TÜİK’e pek güvenmiyor. En azından Sadık Abi’den önce güveniyor olsa da artık o güven kırılmış belli. Burada da bir empati yapıyorum mesajı var ama, Sayın Başkanın asıl vazifesi zaten Sadık Abi’nin kendisine itiraz etmeyeceği ortamı oluşturmak olsa gerek. Bu Sadık Abi açıklamasının pek de teknik ve bilimsel olmadığı da muhakkak ama kesinlikle daha gerçek. Her ne kadar Sadık Abi burada biraz, başkanın “eniştesi” gibi duruyor olsa da biz apartman görevlisi olduğunu biliyoruz elbette.
Ama bana göre en ilginç açıklaması 1 kişinin 10 evi olmamalı, 10 kişinin 1 evi olmalı şeklindeki açıklama. Cümlenin ilk bölümü doğru olsa da geldiği ekolün mülkiyet hakkı ile çelişiyor ama bence mahzuru yok. Lakin ikinci bölüm bana biraz Tansu Çiller’i hatırlattı. Kendisinin Almanca ve İngilizceye olan hakimiyeti bazen Türkçe konusunda hatalar yapmasına neden olurdu, umarım Sayın Erkan da böyle bir hata yapmıştır. Aksi takdirde Sayın Erkan her birimize bir evin fazla olduğunu 10 kişi bir evi paylaşmamız gerektiğini düşünüyor demektir. Buna nasıl bir formül üretir bilmiyorum ama benim aklıma gelen tek yol devre-mülk sistemi. Ama her bir kişinin 11 ay kadar ne yapacağı konusu o sistemde de cevapsız kalıyor. Gözümde canlanan 10 aile bir ev manzaralarını ise burada tasvir etmek istemiyorum. Dediğim gibi umarım bir dil sorunudur.
Her ne ise Sayın Erkan’ın Sadık Abi’den başka danışmanlara da ihtiyacı olduğu kesin. Mesela yetmeyen maaşı ile borsa da ya da bahis sitelerinde umut arayan insanların varlığını kendisine anlatacak danışmanlara. Oralarda olan paralarını da kaybeden insanların ahlaki erozyonunun daha da tehlikeli yerlere ulaştığını anlatacak danışmanlara.
Ülkenin bir kısmının her sabah bugün kimi nasıl dolandırırım ve hayatıma devam ederim diye düşünerek uyandığını anlatan danışmanlara, gelecek her bir kuruşa ihtiyaç duyduğu için o dolandırıcıların kolayca ağına düşen milyonların olduğunu anlatacak danışmanlara.
Gençlerin okuyup bir şeyler sahibi olmanın mümkün olmadığını düşündükleri için sosyal medya fenomeni olma yolunda ilerlediklerini anlatan danışmanlara. Ülkede şiddetin sıradanlaştığını kara para ile ilgili her gün yeni haberler geldiğini, her gün bir çetenin çökertilmeye çalışıldığını, insanların yargıya güvenlerinin kalmadığını anlatan danışmanlara da ihtiyacı var Sayın Erkan’ın ve bu danışmanlar da Sadık Abi gibi olmalı yoksa başkana doğruları söylemeyebilirler.
Kendisi ne yaparsa yapsın, hangi ekonomik kriteri düzeltirse düzeltsin, esi netlerle girilen üniversitelerden mezun olup, yüzde 1-2 lerle girilen üniversitelerden mezun çocukların önüne geçerek bir şekilde ülke yönetimini devralacak olan nesillerin kendisinin yaptığı her şeyi yeniden bozacağını açık yüreklilikle anlatacak danışmanlara ihtiyacı var Sayın Erkan’ın. Bu nedenle Sadık Abilerin çoğalması en büyük dileğimiz