- Katılım
- 9 May 2023
- Mesajlar
- 31,579
- Tepkime puanı
- 20
- Puanları
- 38
- Cinsiyet
- Medeni Hali
- Mesleği
- System Administrator
İtibar:
Beşiktaş için çok şey söylemek mümkün; eksikleri var, kadrosu vasat oyuncu dolu, sakatlıklar denk geldi vs... Hangi mazereti öne koyarsanız koyun, acı gerçek şu; Beşiktaş'ın o eski halinden eser yok şimdi. Herkes yerinde çakılı, sanki langırt masasındaymış gibi sabit siyah-beyazlı oyuncular. Boşa kaçan yok, kaçan var mı diye bakan yok, kırk yılda biri boşa kaçsa ona top atan hiç yok. Ağır çekim paslaşıyor koca takım, göstere göstere. Seyirci takmış Tayfur Bingöl'e, o da bu stres altında yapacaklarını da yapamaz hale geldi. Peki ya diğerleri! Genç Semih, Gedson, Rashica ve sonradan giren Rebic dışında top ayağına geldiğinde sizi heyecanlandıran kimse var mı!? Muhtemelen cevabınız hayır, benim de öyle. O zaman bu takım maç kazandığında iyi irdelemeli ve "Bunu nasıl başardılar" diye kafa yormalıyız. Puan kaybettiklerinde böyle bir zahmete girmeye gerek yok! Yönetim sözde hazır gelmişti, vasat Swensson dışında alınan tek oyuncu yok. Yazık. Çok yazık. Öte yandan maçı yöneten Atilla Karaoğlan tek kelimeyle Allah'lık Ali Bey misali takıldı… Nasıl hakem olmuş, hangi kriterlere göre faul çalıyor ya da çalmıyor belli değil. Ceza sahası içinde iki kez Beşiktaşlı oyunculara bir kez de konuk takım oyuncusuna benzer fauller yapıldı. Üçünde de dönüp bakmadı bile Karaoğlan. Oysa maç boyu, o pozisyonların çok daha hafiflerine defalarca düdük çaldı, hatta kart çıkardı… Çünkü onlar ceza sahası içinde değildi… Garip bir hakem. Kırmızı kartı neden çıkardı onu da anlamadık. FIFA, kafa çarpışmalarında oyunu durdurun der, bizim Karaoğlan ayağına kramp giren (ya da numara yapan) oyuncu için atak kesiyor. Futbolcu uyanık, takımı ataktayken oyuncu da ayakta, topu Beşiktaş kaptığı anda bırakıyor kendini yere ve Karaoğlan durduruyor maçı! Pes! Hakikatten pes! Turgay Demir | Fotomaç