Linux
Emektar Üye
- Katılım
- 5 Şub 2022
- Mesajlar
- 3,555
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 38
- Konum
- istanbul
- Web sitesi
- www.uguragdas.com.tr
- İsim
- Uğur
- Cinsiyet
-
- Memleket
- 75 ARDAHAN
- Takım
- Galatasaray
- Burç
- Aslan
- Mesleği
- Konut Yönetim Müdürü
Omega – 3 zenginidir!
Tüm vücut sağlığı, ama en çok da zihinsel, ruhsal sağlık için çok önemli olduğu bilinen Omega 3, kabak çekirdeğinin içinde bolca bulunuyor. Omega 3 yağlarının düzenli olarak alınması diyabet etkisini azaltır, kalp hastalıklarından korur, kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olur ve kanın akışkanlık özelliğini arttırır. Hal böyle olunca da damar tıkanıklığının, kan damarlarının deforme olmasını büyük ölçüde önler.
Aynı zamanda Omega 3 demek, bünyenin kanserle mücadele edebilme yeteneği kazanması demektir. Çünkü Omega 3, hücrelerin sağlığını destekler, hasarlı hücreleri onarır ve kanserli hücrelerin çoğalmasını da önler.
Omega 3 demek sağlık demektir. Çünkü yukarıda saydığım faydalarının yanı sıra Omega 3 yağ asitleri vücutta iltihap, enfeksiyon oluşumunu engeller. Bu bakımdan ciltle ya da iç organlarla ilgili olarak ortaya çıkan enfeksiyonlar Omega 3 bakımından zengin beslenme sayesinde önlenebilir.
Tüm bunlara ek olarak Omega 3 yağ asitlerinin cilt bakımına katkıda bulunduğu, cilt yaşlanmasını geciktirdiğinin de altını çizmekte fayda var.
Prostat hastalığını önler!
Son dönemlerde erkeklerde ve özellikle de 45 yaşın üzerindeki erkeklerde prostat hastalığına sıkça rastlanır oldu. Prostat hastalığını önlemek için erkeklere bolca çinko içeren doğal besinleri tüketmeleri öneriliyor. İşte bu durumda da doğal bir çinko kaynağı olan kabak çekirdeğine başvurmak gerekiyor. Bu konu ile ilgili olarak yapılan birçok bilimsel araştırma kabak çekirdeğindeki çinkonun prostatı önleyici özelliği olduğunu göstermektedir. Bu bakımdan düzenli olarak kabak çekirdeği tüketen erkeklerin, prostat hastalığına karşı önlem alabildiği de bilinmektedir.
Kan şekerini düzenler!
İnsanlarda kandaki şeker oranının yükselmesi başta şeker hastalığı olmak üzere tüm organların sağlığını bozan hastalıklara sebep oluyor. Bu bağlamda tıp bilim dünyası şeker hastalığı ve kan şekerinin normal seviyeye düşürmeye dair pek çok çalışma yapmaktadır. Bazı çalışmalar kabak çekirdeği insülin düzeyini dengelemeye yardımcı olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte şeker hastalığından kaynaklanan sorunları, şikayetleri de kabak çekirdeği tüketerek önlemek mümkün olabilir. Ancak bunun için öncelikle doktorla görüşmek faydalı olur.
Karaciğer sağlığına faydalıdır!
Kabak çekirdeği sağlıklı yağlar, lifler ve antioksidanlar açısından oldukça zengin olan doğal bir besindir. İşte kabak çekirdeğinin içerdiği bu faydalı maddeler kalp ve karaciğer sağlığı açısından önemli olmakta ve bu organların sağlığını artırmaktadır.
Ruhu dinlendirir!
Sağlıklı yağlar ve pek çok faydalı elementle dolu olan kabak çekirdeğinin düzenli olarak tüketmek melatonin ve serotonin üretimi için gerekli triptofan seviyesini arttırır. Bu sayede akşamları kabak çekirdeği tüketen kişi daha rahat bir uyku çeker ve dinlenir.
Kabak çekirdeği tüketecek olanlara öneriler
Kabak çekirdeği yukarıda sayılanlara ek olarak vücuda pek çok faydası olan bir besindir ve henüz kabak çekirdeğinin her hangi bir yan etkisi, olumsuz özelliği görülmemiştir.
Diğer tüm besinlerde olduğu gibi kabak çekirdeğinin de önerilenden daha fazla tüketilmesi uygun olmayabilir. Özellikle de kilo alma gibi bir kaygısı olan kişilerin günde 1 çay bardağından fazla kabak çekirdeği tüketmemelerinde fayda vardır.
Hamilelik ve emzirme dönemlerinde kabak çekirdeği tüketilmesinin her hangi bir sakıncası yoktur, hatta çok faydalı olduğu için tüketilmesi önerilir. Ancak özellikle bu dönemlerde kadınların fazla kilo almaları uygun olmayabilir. Bu bakımdan yine günde 1 çay bardağından daha fazla tüketilmemesi gerekir.
Diğer kuruyemişler gibi kabak çekirdeğinin de çiğ olanının tüketilmesi çok daha faydalı olacaktır. Zira kuruyemişçilerde satılanlar ısıl işlemden geçmiş ve ekstradan tuzlanmış olduklarından besin değerlerinin çoğunu kaybediyorlar. Böyle olunca kabak çekirdeği de dahil tüm kuruyemişler beklendiği kadar faydalı olmayabiliyor, özellikle de fazla tuz eklendiği için zararlı olabiliyor, fazla kilo alımına sebep olabiliyor.
Tüm vücut sağlığı, ama en çok da zihinsel, ruhsal sağlık için çok önemli olduğu bilinen Omega 3, kabak çekirdeğinin içinde bolca bulunuyor. Omega 3 yağlarının düzenli olarak alınması diyabet etkisini azaltır, kalp hastalıklarından korur, kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olur ve kanın akışkanlık özelliğini arttırır. Hal böyle olunca da damar tıkanıklığının, kan damarlarının deforme olmasını büyük ölçüde önler.
Aynı zamanda Omega 3 demek, bünyenin kanserle mücadele edebilme yeteneği kazanması demektir. Çünkü Omega 3, hücrelerin sağlığını destekler, hasarlı hücreleri onarır ve kanserli hücrelerin çoğalmasını da önler.
Omega 3 demek sağlık demektir. Çünkü yukarıda saydığım faydalarının yanı sıra Omega 3 yağ asitleri vücutta iltihap, enfeksiyon oluşumunu engeller. Bu bakımdan ciltle ya da iç organlarla ilgili olarak ortaya çıkan enfeksiyonlar Omega 3 bakımından zengin beslenme sayesinde önlenebilir.
Tüm bunlara ek olarak Omega 3 yağ asitlerinin cilt bakımına katkıda bulunduğu, cilt yaşlanmasını geciktirdiğinin de altını çizmekte fayda var.
Prostat hastalığını önler!
Son dönemlerde erkeklerde ve özellikle de 45 yaşın üzerindeki erkeklerde prostat hastalığına sıkça rastlanır oldu. Prostat hastalığını önlemek için erkeklere bolca çinko içeren doğal besinleri tüketmeleri öneriliyor. İşte bu durumda da doğal bir çinko kaynağı olan kabak çekirdeğine başvurmak gerekiyor. Bu konu ile ilgili olarak yapılan birçok bilimsel araştırma kabak çekirdeğindeki çinkonun prostatı önleyici özelliği olduğunu göstermektedir. Bu bakımdan düzenli olarak kabak çekirdeği tüketen erkeklerin, prostat hastalığına karşı önlem alabildiği de bilinmektedir.
Kan şekerini düzenler!
İnsanlarda kandaki şeker oranının yükselmesi başta şeker hastalığı olmak üzere tüm organların sağlığını bozan hastalıklara sebep oluyor. Bu bağlamda tıp bilim dünyası şeker hastalığı ve kan şekerinin normal seviyeye düşürmeye dair pek çok çalışma yapmaktadır. Bazı çalışmalar kabak çekirdeği insülin düzeyini dengelemeye yardımcı olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte şeker hastalığından kaynaklanan sorunları, şikayetleri de kabak çekirdeği tüketerek önlemek mümkün olabilir. Ancak bunun için öncelikle doktorla görüşmek faydalı olur.
Karaciğer sağlığına faydalıdır!
Kabak çekirdeği sağlıklı yağlar, lifler ve antioksidanlar açısından oldukça zengin olan doğal bir besindir. İşte kabak çekirdeğinin içerdiği bu faydalı maddeler kalp ve karaciğer sağlığı açısından önemli olmakta ve bu organların sağlığını artırmaktadır.
Ruhu dinlendirir!
Sağlıklı yağlar ve pek çok faydalı elementle dolu olan kabak çekirdeğinin düzenli olarak tüketmek melatonin ve serotonin üretimi için gerekli triptofan seviyesini arttırır. Bu sayede akşamları kabak çekirdeği tüketen kişi daha rahat bir uyku çeker ve dinlenir.
Kabak çekirdeği tüketecek olanlara öneriler
Kabak çekirdeği yukarıda sayılanlara ek olarak vücuda pek çok faydası olan bir besindir ve henüz kabak çekirdeğinin her hangi bir yan etkisi, olumsuz özelliği görülmemiştir.
Diğer tüm besinlerde olduğu gibi kabak çekirdeğinin de önerilenden daha fazla tüketilmesi uygun olmayabilir. Özellikle de kilo alma gibi bir kaygısı olan kişilerin günde 1 çay bardağından fazla kabak çekirdeği tüketmemelerinde fayda vardır.
Hamilelik ve emzirme dönemlerinde kabak çekirdeği tüketilmesinin her hangi bir sakıncası yoktur, hatta çok faydalı olduğu için tüketilmesi önerilir. Ancak özellikle bu dönemlerde kadınların fazla kilo almaları uygun olmayabilir. Bu bakımdan yine günde 1 çay bardağından daha fazla tüketilmemesi gerekir.
Diğer kuruyemişler gibi kabak çekirdeğinin de çiğ olanının tüketilmesi çok daha faydalı olacaktır. Zira kuruyemişçilerde satılanlar ısıl işlemden geçmiş ve ekstradan tuzlanmış olduklarından besin değerlerinin çoğunu kaybediyorlar. Böyle olunca kabak çekirdeği de dahil tüm kuruyemişler beklendiği kadar faydalı olmayabiliyor, özellikle de fazla tuz eklendiği için zararlı olabiliyor, fazla kilo alımına sebep olabiliyor.
