• Konu İçeriğini Görebilmek İçin Lütfen Üye Olun. Aksi Takdirde İçeriği Göremezsiniz.

Kabağın Sahibi

[ZF] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde İslamiyet kategorisinde sessizadam tarafından oluşturulan Kabağın Sahibi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 99 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı İslamiyet
Konu Başlığı Kabağın Sahibi
Konbuyu başlatan sessizadam
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Laufey

sessizadam

Üye
Katılım
21 Ocak 2023
Mesajlar
338
Tepkime puanı
27
Puanları
28

İtibar:

Kabağın Sahibi
Vaktiyle bir derviş berbere gider. Berberden saçını dibinden kazımasını, sakal ve bıyığını kısaltmasını ister. Tereddütsüz bir şekilde berber koltuğuna oturan derviş:
- "Vur usturayı berber efendi!" der.
Berber, dervişin saçlarını kazı
maya başlar. Derviş de aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın ...mı bıçkın bir kabadayı girer içeri. Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak:
- "Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım!" diye kükrer.
Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz olmak gerek. Ses çıkarmaz, biraz çaresiz, biraz mütevekkil usulca kalkar yerinden.
Berber, bu gariban müşterisine karşı mahcup olmakla beraber kabadayının pervâsızlığından da korkmuştur. Ses çıkaramaz.
Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa baslar. Fakat küstah kabadayı, tıraş esnasında da boş durmaz; sürekli aşağılar dervişi, alay eder:
- "Kabak aşağı, kabak yukarı!.."
Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası, yokuştan aşağı hızla kabadayının üzerine doğru gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir, kabadayının karnına batıverir. Kaşla göz arasında babayiğit kabadayı oracığa yığılır kalır, ölmüştür. Herkes bir anda olup biten bu olayın hayret ve şaşkınlığı içindedir. Berber de şok olmuştur; bir manzaraya, bir dervişe bakar ve dervişin beddua ettiğini düşünerek gayr-i ihtiyarî sorar:
- "Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?"
Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:
- "Vallâhi gücenmedim ona. Hakkımı da helâl etmiştim. Gel gör ki, kabağın bir de sâhibi var. O gücenmiş olmalı!

Ne güzel Söylemiş Yunus Emre
''Olsun be aldırma yaradan yardır. Sanma ki zalimin ettiği kârdır.
Mazlumun ahı indirir şâhı, Her şeyin bir vakti vardır.''

Okuyup ibret alanlar olur, bir kere paylaşırmısın
 

Laufey

ZF Kullanıcı Sorumlusu
Emektar Üye
Katılım
17 Eki 2022
Mesajlar
1,958
Tepkime puanı
19
Puanları
12

İtibar:

Teşekkürler
 
Üst Alt