End
Üye
- Katılım
- 21 Ocak 2021
- Mesajlar
- 972
- Tepkime puanı
- 51
- Puanları
- 18
- Cinsiyet
- Medeni Hali
- Memleket
- 19 ÇORUM
- Takım
- Fenerbahçe
- Burç
- Kova
- Mesleği
- Muhasebe
İtibar:
Son iki senede alışılmışın dışında yaşadığınız hava olaylarını, kırılan sıcaklık rekorlarını ve doğal afetler sebebiyle kaybedilen canları hızlıca bir düşünün. 2020 yılı ile birlikte hız kazanan ve artık 2021 yılı itibariyle iyiden iyiye etkisini ve şiddetini gösteren iklim değişikliği tüm korkutuculuğu ile insanlığın karşısında varlığını kanıtlıyor. Sadece 2020-2023 yılları arasındaki etkilerini bile düşündüğümüzde son derece yıkıcı olmasına rağmen ben inanıyorum ki bu felaketler insanlığın önündeki engellerin aşılması doğrultusunda ciddi bir katalizör etkisi gösterecektir.
Bugüne kadar iklim değişikliğini durdurmak ya da hiç değilse hızını yavaşlatmak için birçok konferans ve antlaşmalar yapıldı. Sayısız hedefler koyuldu ve sözler verildi. Bakalım bu toplantılarda belirlenen kritik hedeflere ne kadar yaklaşmışız, ne kadar sözümüzün eri çıkmışız…
İlk olarak karnemizin en yüksek not ortalamasına sahip olan Montreal Protokolü ile başlayalım, son toplantısı 2007 yılında gerçekleşmiş olan bu protokol dünyada iklim değişikliği farkındalığını yansıtan ilk protokoldür. Odak noktası, ozon tabakasının delinmesini hızlandıran hidroflorokarbonların yasaklanmasıydı ve 196 ülkenin taraf olmasıyla günümüzde başarıyla yürürlüğe konularak bu maddelerin üretimi neredeyse sıfırlanmış ve ozon tabakasındaki delinme durdurulmuştur.
2007’den sonra bu konuda atılmış en kapsamlı ve somut adım 2015 yılında 191 ülkenin taraf olması ile Paris İklim Antlaşması olmuştur. Burada iddialı hedefler konulmuştur. İşin asıl heyecanlı kısmı da bu hedeflere ne kadar yaklaşabildiğimizi gösteren grafikleri incelerken ortaya çıkacak.
Bugüne kadar iklim değişikliğini durdurmak ya da hiç değilse hızını yavaşlatmak için birçok konferans ve antlaşmalar yapıldı. Sayısız hedefler koyuldu ve sözler verildi. Bakalım bu toplantılarda belirlenen kritik hedeflere ne kadar yaklaşmışız, ne kadar sözümüzün eri çıkmışız…
İlk olarak karnemizin en yüksek not ortalamasına sahip olan Montreal Protokolü ile başlayalım, son toplantısı 2007 yılında gerçekleşmiş olan bu protokol dünyada iklim değişikliği farkındalığını yansıtan ilk protokoldür. Odak noktası, ozon tabakasının delinmesini hızlandıran hidroflorokarbonların yasaklanmasıydı ve 196 ülkenin taraf olmasıyla günümüzde başarıyla yürürlüğe konularak bu maddelerin üretimi neredeyse sıfırlanmış ve ozon tabakasındaki delinme durdurulmuştur.
2007’den sonra bu konuda atılmış en kapsamlı ve somut adım 2015 yılında 191 ülkenin taraf olması ile Paris İklim Antlaşması olmuştur. Burada iddialı hedefler konulmuştur. İşin asıl heyecanlı kısmı da bu hedeflere ne kadar yaklaşabildiğimizi gösteren grafikleri incelerken ortaya çıkacak.