Tamam, evlenmek istiyorsunuz, mutlu bir yuva kurup çoluk çocuk sahibi olmayı düşlüyorsunuz. Fakat biraz sabır! Bir başına yaşlanmaktan korkan Teraziler gibi davranmanıza, her gördüğüne aşık olma potansiyeli olan Balıklar gibi o daldan o dala atlamanıza, işini şansa bırakmak istemeyen İkizler gibi her kapıyı çalmanıza, kafasına estiği gibi yaşayan Yaylar gibi herkese boncuk dağıtmanıza ne gerek var? Elbet karşınıza çıkacak aradığınız adam, kuracaksınız istediğiniz yuvayı geç olmadan.
Şimdi de zamanı biraz ileriye alalım, ideal eş aday adayınızı bulduğunuzu varsayalım. Gerçekten inanıyor musunuz bu işin sonunun evliliğe varacağına? Bir yastıkta beraber kocayacağınıza? Siz, aksi Koçlar gibi her tartışmada cam çerçeve indirir, kıskanç Akrepler gibi kurbağa prensinize kök söktürür, alıngan Yengeçler gibi sevdiğinizi küstürür, tembel Boğalar gibi her istediğinizin ayağınıza gelmesini beklerseniz, bırakın nikah masasını, söz yüzüğünü bile rüyanızda görürsünüz. Ya da dediğim dedik bir Kova, geleneksel yapısından ayrılamayan bir Oğlak, kılı kırk yaran bir Başak ya da egosuyla terör estiren bir Aslan da olabilirsiniz. Yalnız anlaşılmasın, dışladığımızdan değil fakat belki de törpülenmesi gereken yanlarınızı görene kadar, yalnız kalmayı denemeli, evlilik fikrinden uzaklaşmayı düşünmelisiniz!