Didem
Özel Üye
- Katılım
- 13 Ara 2020
- Mesajlar
- 2,018
- Tepkime puanı
- 16
- Puanları
- 8
İtibar:
Astrolog ve Danışman Seçil Acar ile sohbetimiz devam ediyor. Serimizin ilk bölümünde astrolojik haritanın ne olduğunu ve bize ne şekilde yol gösterdiğini konuşmuştuk. Bu bölümde astrolojiyle ilgili yanlış bilinenleri ve “retro” dediğimiz, gezegenlerin geriye doğru hareket ettiği dönemlerin bizi nasıl etkilediğini konuşuyoruz.
Merkür retrosunda hepimizin işleri ters mi gider? Ya da neden Venüs retrosunda eski sevgilimizi aramamalıyız?
Eğer gezegenlerin retro hareketi sırasında doğduysan, o retrolar aslında senin çok işine yarayabilir. Haritanda retro hareketi mevcutsa, astroloji bize bunu söylüyor; ancak retro dönemlerinden yine de faydalanmak mümkün. Yine bilinçten söz etmek istiyorum; bu dönemlerde bilinçli olarak korkuya, kaygıya kapılmak değil de önlem almak etkili olacaktır. Retro dönemleri aslında bize biraz geriye bakıp, bir şeylere çeki düzen vermemizi söyler.
Mesela Merkür retrosunda dağınık çekmeceleri yeniden düzenleyebiliriz. Eksik kalan, başlayıp da yarım bıraktığımız projeleri tamamlayabiliriz. Çünkü Merkür retrosu, tamamlanma enerjisi de getirir beraberinde.
Merkür retro dönemindeyken yeni projelere başlamayın diyorlar…
Başlamamak daha uygun, bunun sebebi de yarım kalanların tamamlanması gerektiğini hatırlatması. “Önce şunları bir tamamla da yeni projelere öyle başla” der Merkür retrosu. Venüs retrosu için de hep “retroda gelen sevgili retroda gider” denir, bu olabilir, ancak Venüs retrosunda gelen eski sevgiliyle tamamlanıp güzel bir şeye de dönüşebilir ilişki, sağlıklı bir ilişkiye dönüşebilir, daha önce çözemediğiniz sorunları çözüp daha güzel bir noktaya da taşıyabilirsiniz ilişkiyi. Ya da “evet, artık çözemiyoruz, bu iş buraya kadar” deyip bitirme kararı da aldırabilir bize.
Aslında gerçeklerin yüzeye çıkmasını destekleyen bir süreç denilebilir mi?
Kesinlikle! Tamamlayan, elimizde yarım kalan işleri bitirmemize olanak sağlayan bir süreç. Merkür retrolarında ben içe dönmeyi severim, genelde hep kendi içime dönerim. Oradan bakıp okumayı severim. Kendimle nasılım bu aralar? Kendimle iletişimim nasıl, nerelerde nasıl yolculuklar içerisindeyim, nelere başladım da yarım bıraktım, niye yarım bıraktım, hevesim mi kaçtı, yoksa gerçekten benim için uygun olmadığını mı düşündüm? Bu klasörleri zihnimde toparlamak gibi düşünürüm. Dağınık bir yer, bir ofis var ve klasörleri toparlama zamanı. Artık işe yaramayan, sana hizmet etmeyen şeyleri çıkar, tüm evrakları dosyala ve raflara kaldır. Sonra kullanacağın zaman, işine yarayacakları oradan çekip alabilirsin.
“Her karşılaşma bir öğreti”
Aslında bizi daha derli toplu olmaya yönlendiren zamanlar…
Evet, çekmecelerini düzenleme zamanı. Merkür retrosu, artık kullanmadığın, işe yaramayan, atıl olan şeyleri elinden çıkarman için uygun bir zamandır. Aynı şey sevgililer için de geçerli! Artık sana hizmet etmiyorsa bu ilişki, gözden geçirip sonlandırma kararı alabilirsin. Eski sevgilin geri döndüyse dönüp bakabilirsin, o ilişkinin sana anlatmak istediği şey neydi? Çünkü her ilişki ve karşılaşma bir öğreti barındırır içerisinde. Sen orada görmen gerekeni görebildin mi, göremedin mi, oralara bakarsın. Hala da vazgeçemiyorsan, hala daha anlamadıysan bir şeyleri ve anlamaya ihtiyaç duyuyorsan, o şekilde de kullanabilirsin retroları.
Orada yine tavır, tutum ve bakış açısı her şey değiştirebilir. Aman hiçbir işe başlamayayım, şunu yapmayayım, ay evden çıkmayayım, seyahat etmeyeyim dememek lazım. Ben buraya gelirken söz etmiştim sana mesela, Venüs retrosunda Yükseleni İkizler olanlar için “aman yolculuğa çıkmasınlar, çok korkunç, kötü yolculuklar olur” gibi bir yorum dinledim. Gülümseyerek dedim ki, hayır, gayet de güzel bir yolculuk yapacağım çünkü ben bunun etkisine kapılıp da beni yönetmesine izin vermiyorum hiçbir şekilde. Hayatımın en eğlenceli yolculuklarından birini yaptım. Yani o bilinç, bakış açısı ve inanç noktası var ya, insanları zaten en çok sömüren şey ve manipüle eden şey inanç sistemini kullanmaktır; inanç konularına dikkat edersek, böyle kör inançlar yerine bizi geliştirecek, bize vizyon katacak, bizi daha da parlatacak, tamamlayacak şekilde bakarsak olaylara, durumlara ve pozisyonlara o zaman fayda sağlarız diye düşünüyorum.
Aslında astrolojide faydalanmanın en doğru yolu bu gibi gözüküyor. Çünkü mesela Merkür retrosunda yapılmayacaklar kadar Venüs retrosundan da aklımda kalan şunlar var; saçınızı kestirmeyin ya da yeni bir renge boyayacaksanız boyamayın çünkü retro bitince pişman olursunuz... Bunu şöyle algılıyorum, yeni bir kuaför denemek için doğru bir zaman olmayabilir ama ben güvendiğim kuaföre gidebilirim ve işim acilse retronun bitmesini beklememe gerek yok gibi…
Özellikle Merkür'ün geri hareket döneminde sözleşme konularına dikkat ettiğimi söyleyebilirim. İmza atmamaya özen gösteririm, çünkü orada iletişimle ilgili kazalar, yanlış anlaşılmalar olabileceğini bilirim. İletişimde hep geri bildirim alırım, "Doğru mu anladım?" diye sorarım. Elektronik eşya almaktan kaçınırım; istenmeyen sonuçlar, bozulmalar, geç gelmeler gibi aksaklıkları yaşamak istemem. Bu bir korku unsuru değil, dikkat unsuru. Sadece dikkatimi getiriyorum bu konulara. Venüs retrosunda da öyle, estetik operasyonlar gibi durumlarda istediği sonucu alamayacak olanlar için beklemelerini öneririm. Ama güvendiğim bir kuaför varsa saç boyatmaktan kaçınmam, ama saçımı şu model yapacağım, bambaşka bir renge boyayacağım dersen, Eylül’e kadar sonuçtan memnun kalmayabilirsin. Sadece dikkatli olmak yeterli.
Temmuz 2023 itibariyle Venüs retrosu devam ediyor bildiğim kadarıyla Eylül’e kadar. Önümüzdeki günlerde Kuzey Ay Düğümü aksı ile ilgili bir şeyden bahsetmiştim. Biraz uzun değilse, bu konuya da girebilir miyiz?
Evet, Boğa Akrep aksında Koç Teraziye geçti düğümler. Bu bütün herkesi ilgilendiren bir şey. Hangi burçta olduğun, Kuzey Ay Düğümünün nerede olduğuyla alakalı bir şey değil. Burada Boğa-Akrep'te daha biraz sıkışıp zorlanırken, Koç-Terazi’de hareket etmekle ilgili hale geliyor. Kuzey Ay Düğümü Koç'ta olduğu için bizi daha atılgan, cesur, hakkımızı aramakta daha girişken insanlara dönüştürebilir. Ama burada hakkımızı arayalım derken de kavgacı, güç savaşlarına, çekişmelere giren insanlara dönüşmeyi söylemiyor elbette ki. Terazi'nin de gölge yanları, sırf uyumlu olmak adına hiçbir şeye hayır diyemememek gibi özellikleri var. Bunları da biraz bırakmamız gereken bir süreç. Yapmak istediğimiz, gerçekleştirmek istediğimiz hayaller olabilir, projeler olabilir. Bunlarda daha cesur davranırsak bu bize daha kolaylık sağlayacak. Bu geçişi böyle yorumlayabiliriz, çok kısa ve özet anlatmaya çalıştım.
Yani demek oluyor ki, Venüs retrosu, Merkür retrosu ya da diğer astrolojik olaylar, Kuzey Ay Düğümü geçişleri vesaire, bunların hepsi bizi etkiliyor ama kaderimizi de belirlemiyor. Hem haritamıza bakarak hem de kendimiz doğru tercihler yaparak bu süreçleri gayet normal bir şekilde de geçirebiliyoruz…
Yani etkileniyoruz. Mutlak suretle oraya bilinç katması ve şuurlanmamız için oluyor bütün bunlar. Her ne oluyorsa, bilinçli ve şuurlu yaklaşımlarla dönüştürebiliyoruz biz.
Seçil Acar ile röportaj serimizin ikincisi de burada son buluyor. Serinin devamında astrolojik haritanın gizemleri üzerinde konuşmaya devam edeceğiz, takipte kalın!