Gönül hamt etmeli günde bin kere
Şükrünü bilmeyen ölü divane
Dudak aç bu ağız dönsün şekere
Sensiz pınarların seli divane
Sevda girdabında terleyip al al
Sustu Kızılırmak, haykırdı Aral
Sahradan semaya yükseldi meral
Baktı insanlığın hali divane
Söylemi berraktı kalplere aktı
Gönülde korlaştı, dillere çıktı
Aklın gözü ile cihana baktı
Gördü kâinatın dili divane
Diller nasıl zikretmesin, anmasın
Gönül nasıl şükretmesin, kanmasın
Çöller nasıl kavrulmasın yanmasın
Serin yaylaların yeli divane
Aşığın gözünde yaş olabilmek
Seni gören göze kaş olabilmek
Gaye sevdalıya eş olabilmek
Hasret bahçesinin gülü divane
Hükmün, adaletin can katar cana
Seni anlayana, seni duyana
Bir seni bildiğim günden bu yana
Deli divaneyim, deli divane.