Çok uzağız çok!

Beşiktaş iyi başladığını hissetiği sezonda bir anda yarıştan kopma noktasına geldi. Geçmişteki yazılarımda bu tehlikenin varlığından bahsetmiştim ve gerekli uyarıları yapmıştım. Ancak pek önemsenmediği, Siyah-Beyazlı camianın bugün yaşadığı gerçeklikle ortaya çıkıyor. Hollandalı teknik direktör Giovanni van Bronckhorst’un yeni oluştumaya çalıştığı takımın zamana ve yönetim desteğine ihtiyacı olduğu görülüyor. Ancak ülkemizin futbol ikliminde önce Giovanni’ye, sonra da Hasan Arat başkanlığındaki yönetime bu destek verilir mi, şüphelerim var. Takım ayırt etmeksizin teknik direktörlere ve kulüp yöneticilerine tavsiyem; taraftarlar sizlerden “al gülüm ver gülüm” futbolu değil agresif mücadele bekliyor. Bunu gerçekleştirmek için tempoyu ve dünya futbolunu takip etmeniz lazım! Her zaman belirttiğim gibi futbolu oynayan oyunculardır. Ancak ülkemizde teknik direktör değişikliğine umut bağlanmaktadır. Futbolcuların doğru sistemle çalıştırılarak sahaya sadece kazanmak için çıkmaları gerekmektedir. Futbolu çok seviyoruz ama özellikle bu yıl hakemlerin ve değişen oyun kurallarının maçın 90 dakikasına çok etki yaptığına şahidiz. Eğer dünya futboluyla boy ölçüşeceksek kendi oyuncularımızın doğru anlayış ve sistemli bir yapıyla gelişmişliğimizin gücünü sahaya yansıtmaları şarttır. Maalesef bunu göremiyoruz. Hâlâ bu işin yıllarca içinde olan bir kişi olarak şunu görüyorum: Geçmiş yıllardaki yıldızları konuşarak zamanı örnekliyoruz. Ana gerçeğimiz şu olmalıdır; yurt dışında başarılı olmak ve dikkat çekmenin zamanı geldi, geçiyor. Yabancı ve ikinci sınıf oyuncuların oluşturduğu ligimiz sürprizlere açıktır. Oysaki futbol bu kadar sevilmesine rağmen yeni jenerasyonun gurur duyacağı seviyeden çok uzaktır. Ayrıcalık buradadır ve Mourinho dahi tekniği ve taktiği alt eden bir mücadelenin kodlarını çözemediği için Trabzonspor maçının ardından yaptığı açıklamalarla tepki vermiştir. Yeni kurulan federasyonun buna dikkat edip daha etkili uyarılarda bulunarak saha dışı söylemlere önem vermeden futbolumuza ve kulüp idarecileriyle futbolcuları uyarması şarttır. Cumhuriyet/ Adnan Dinçer