Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ömer Özkan, iklim değişikliğiyle birlikte cilt kanserinde hem yaş ortalamasının düştüğünü hem de vakalarının belirgin bir şekilde arttığını söyledi. Özkan, “Haftada 3-4 kanser vakası tespit ediyoruz.” derken, güneş görmeyen yerlerde dahi kanser vakaları tespit edildiğini söyledi.
İklim değişikliği, küresel ısınma ve güneşli gün sayının artmasıyla birlikte özellikle yaz aylarında güneşe olan maruziyet de giderek artıyor. Ultraviyole (UV) ışınlarının cilde olan etkileriyle ilgili uzmanların sıklıkla yaptığı “korunun” uyarısı, vatandaşı özellikle güneş kremi kullanımına yönlendiriyor. Güneşin zararlı ışınlarından korunmanın en etkili yöntemi güneş kremleri olurken özellikle son yıllarda ciltteki lekelenmeler ve cilt kanserleri vakalarında da artışlar görülmeye başlandı. Antalya'daki bir otelde Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, uzman hekimler ve asistan hekimlerin katıldığı “Melanoma bilgilendirme toplantısı” gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Ömer Özkan toplantıda cilt kanseri vakalarının arttığına dikkati çekti, vücudun en fazla alan kaplayan organ ve doku olan cildin yeteri kadar önemsenmediğini söyledi. Güzellik dışında yaşamsal bulgular açısından da cildin önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Özkan, “Bir kanserle karşılaşıldığında en önemli tedaviyi erken dönemde yapıyorsunuz. Deri kanserlerinin bir kısmı önlenebilir kanserlerdendir. Daha önce karşılaşmadığımız şekilde ultraviyole sorunlarla karşılaşıyoruz.” dedi.
“3 YAŞINDA CİLT KANSERİ HASTAMIZ OLDU” Genç yaşlarda cilt kanseriyle karşılaştıkları vakaların da olduğunu, kendi kliniğinde bir vakayı teşhis ettiğini anlatan Prof. Dr. Özkan, “Çok geç gelenler var maalesef. Erken gelenler de oluyor. 3 yaşında bir hastamız oldu. Bu maalesef literatürde görülebilecek en küçük yaşlardan birisi. Bu türden tümörler bıçak sırtı işler. Milimetre ile kanser türünde söyleyeceklerimiz değişiyor. 1 milimetre kalınlığın altında o hasta yüzde 99 yaşarken 4 milimetre olunca yüzde 25’e iniyor.” şeklinde konuştu.
“SAYILARDA BELİRGİN ARTIŞ VAR” Kanser vakasının arttığının verilerle fark edildiğini belirten Prof. Dr. Özkan, insanların farkındalığının artmasının da buna bir etken olabileceğini söyledi. Önceki yıllarda kanser vakalarına daha az rastlandığını belirten Prof. Dr. Ömer Özkan, “Ayda yılda bir gördüğümüz kanser vakalarından bu hafta 3 vaka gördük, önemli bir kanser türünde bu rakam. Rakamlar artıyor, sayıların belirgin bir şekilde arttığını söyleyebilirim.” diye konuştu.
“BELLİ BİR YAŞTAN SONRA MUAYENE ÖNEMLİ” Cildin sadece güneş gören yerlerinde değil diğer bölgelerde de kanser vakalarına rastladıklarını anlatan Prof. Dr. Özkan, deri kanserinin tek nedeninin güneş ışığı olmadığını söyledi.
Deri kanserinin güneş gören yerlerde UV kaynaklı olabileceği gibi güneş görmeyen yerlerde de bağışıklık, hava durumları, ek hastalıklar ve genetik faktörlerin etkili olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özkan, şunları söyledi: “Gövdede, ağız içinde, gözde, çok zor güneş gören iç çamaşırının olduğu bölgelerde kanser görülebiliyor. Önceden bir beniniz var ve büyüyorsa şekli değişiyorsa, kanamalar kaşınmalar başladıysa, içinde farklı renkler görülüyorsa bunlar önemli bulgular oluyor. Mutlaka belli bir yaştan sonra muayene çok önemli. Vücudunuza bakınca diğerinden farklı bir şey görülüyorsa bu da çok önemlidir. Bazı deri kanserlerine UV etkili bazıların da ise daha az etkili. Biz daha çok önlenebilen ve basit bir neden olduğu için UV'den söz ediyoruz.”