• Konu İçeriğini Görebilmek İçin Lütfen Üye Olun. Aksi Takdirde İçeriği Göremezsiniz.

Cennette üşüme, acıkma, hastalanma yoktur

[ZF] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde İslamiyet kategorisinde sefagedik tarafından oluşturulan Cennette üşüme, acıkma, hastalanma yoktur başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 121 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı İslamiyet
Konu Başlığı Cennette üşüme, acıkma, hastalanma yoktur
Konbuyu başlatan sefagedik
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Laufey

sefagedik

Üye
Katılım
21 May 2023
Mesajlar
246
Tepkime puanı
1
Puanları
3

İtibar:

Dünyada istisnasız her insan nimetlerin en güzeline sahip olabilmek için çaba harcar. Bunun sebebi Rabbimizin insanı bu fıtrat üzere yaratmış olmasındandır. Ancak kişi ne kadar fırsatı olursa olsun sahip olduklarından bir türlü tatmin olamaz ve daha mükemmelini ister. Dünya bir imtihan ortamı olduğundan en güzel evler eskimekte, en son model arabalar bakım yapılmadığında kullanılamayacak hale gelmekte,en kaliteli eşyalar bozulmakta, en güzel bitkiler, hayvanlar ve insanların sonu gelmektedir. Fakat Rabbimiz'in iman edenlere yurt kıldığı cennet ise harika güzellikteki, bozulmayan, solmayan, ölmeyen nimetlerle donatılmıştır. Dolayısıyla dünyadaki güzelliklerin hep eksiklerle var edilmesi, insanın dünyanın geçiciliğini anlaması ve asıl hayat olan ahiret için çabalaması içindir.

Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır. (Al-i İmran Suresi, 133)

Dünyadaki tüm güzellikler Allah'ın sonsuz güzelliğinin küçücük birer tecellileridirler. İnsan bu nimetlerin Allah'a ait olduğunu bildiğinde Rabbine yönelip döner, asılları için çaba gösterir. Yine aynı şekilde cennette de mükemmel güzelliğe sahip nimetler sonsuz güzellikteki Rabbimiz'in tecellileridirler. Bu yüzden cennet ehli, cenneti Allah'ı sevdiğinden dolayı sever. Aksi taktirde Allah unutulduğunda,nimetlerkendi başına geçici ve soluk bir zevk verir.

Cennette Rabbimiz rahmetinin bir tecellisi olarak acıkma, üşüme, susama, uyuma, hastalanma, korkma gibi eksiklikleri kaldırmıştır. Orada hiç bitmeyen kaynağından akan sular, hiç eskimeyen ve kirlenmeyen evler, elbiseler, eşyalar, dalından koparıldıkça yeniden oluşan meyveler, yaşlanmayan insanlar, ölmeyen sevimli hayvanlar vardır. Cennet ehli orada aç kaldığı için değil zevkten yemek yer, kirlendiği için değil değişim için elbise giyer, temizlenmek için değil hoşuna gitsin diye suya girer...

Takva sahiplerine va'dedilen cennetin misali (şudur): İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenler için lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır ve orda onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rablerinden bir mağfiret vardır. (Muhammed Suresi, 15)

Cenneti Rabbimiz dünyaya benzer yaratmıştır. Ancak cennet elbette dünya ile kıyas edildiğinde kat kat üstündür. Cennette dünyadakine benzer tadlar, renkler, kokular olduğu gibi ömrümüz boyunca bilmediğimiz nimetler de olacaktır. Örneğin renk olarak yeşilin bulunması cennetin bilinen bir özelliğidir. Fakat cennetteki bu yeşilin belki de çok daha farklı ve güzel hali olacaktır. Yine cennette yediğimiz elma rengi, kokusu ve tadıyla çok daha zevk verecek şekilde olacaktır. İnsan güzelliği ise dünyadaki en güzel kadın ve en yakışıklı erkekten kat be kat daha güzel haliyle orada bulunacaktır. Elbiseler, evler, mücevherler, yiyecekler, içecekler çok daha farklı halleriyle olacaktır.Peygamber Efendimiz (sav)'in cennet ile ilgili bazı hadisleri şu şekildedir.

Sidretü'l-Münteha ağacının meyvesinden her bir meyve yarılınca içinden yetmiş iki renk ve çeşit yemek çıkar ki orada öbürüne benzeyen hiçbir renk ve çeşit yoktur. [Tezkireti'l Kurtubi, s. 312/517]

... Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz. [(Tirmizi), Kütüb-i Sitte-14, s. 451/6]

Cennetteki huriler yakut ve mercan gibidirler. Adam onlardan birinin yüzüne bakar da, kendini onun yanağında, aynada gördüğünden daha berrak görür. Onların incilerinin en ednası (en küçük, en önemsiz) şark ile garbi ışıklandırır. [Ramuz el-Ehadis-2, s. 337/7]
 

Laufey

ZF Kullanıcı Sorumlusu
Emektar Üye
Katılım
17 Eki 2022
Mesajlar
1,958
Tepkime puanı
19
Puanları
12

İtibar:

Teşekkürler
 
Üst Alt