EbrulimMm_88
Üye
- Katılım
- 6 Eki 2023
- Mesajlar
- 41,815
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
İtibar:
Yaşlanma sürecini kontrol altına almak mümkün mü? Bilim bu sorunun cevabını aramaya devam ederken, yapılan yeni bir araştırma yaşlanma sürecini yavaşlatmak hatta durdurmak için devrim niteliğinde bir buluşa imza attı. Budapeşte'deki Eötvös Loránd Üniversitesi'nden bir ekip, genetik kodumuzdaki "zıplayan genler" olarak bilinen transpozonal elemanları (TE) kontrol ederek, yaşlanmanın hızını azaltmayı başardı.
Bilim dünyası, yaşlanma sürecini yavaşlatmak hatta tamamen durdurmak için çığır açıcı bir keşfe imza attı.
Araştırma, Budapeşte'deki Eötvös Loránd Üniversitesi'nden Dr. Ádám Sturm ve Dr. Tibor Vellai liderliğinde yürütüldü. Çalışmanın odağı, DNA'daki "transpozonal elemanlar" (TE) olarak bilinen genetik unsurlar oldu. Bu TE'ler, genetik kodumuz içinde hareket ederek DNA’nın dengesini etkileyebilir. Zamanla bu dengesizlik, hücre fonksiyonlarının bozulmasına ve dolayısıyla yaşlanmaya neden olur.
Araştırmacılar, bu genetik unsurların kanser kök hücrelerinde farklı şekilde davrandığını fark etti. Kanser hücreleri, diğer hücrelerin aksine yaşlanmaz; bu da bilim insanlarını bu mekanizmayı incelemeye yöneltti.
Çalışmalar, Caenorhabditis elegans adlı mikroskobik bir solucan türü üzerinde gerçekleştirildi. Araştırmacılar, Piwi-piRNA adlı bir genetik yolak kullanarak bu solucanların DNA’sındaki TE hareketlerini düzenlemeyi başardı. Bu müdahale, solucanların yaşlanma sürecini önemli ölçüde yavaşlattı. Hatta belirli TE’lerin kontrol edilmesi, solucanların yaşam süresini yüzde 30’a kadar uzattı. Bu buluş, genetik unsurların düzenlenmesinin yaşlanma üzerinde doğrudan bir etkisi olduğunu gösteriyor
Araştırma sonuçları, insan yaşam süresini uzatmak ve yaşlanmaya bağlı hastalıkları önlemek için yeni yollar açabilir. Dr. Sturm, “Bu genetik müdahaleler, tıp dünyasında birçok alanda uygulanabilir. Yaşam süresini artırmanın yanı sıra, yaşlanmanın neden olduğu biyolojik değişimleri anlamamızda da büyük bir adım olabilir” dedi. Dr. Vellai ise bu yöntemin DNA’ya dayalı bir yaş belirleme yöntemi geliştirilmesini sağlayabileceğini ve gelecekte insanların biyolojik yaşını daha doğru bir şekilde ölçebileceğimizi ifade etti.
Henüz erken aşamada olan bu çalışma, insanların yaşlanma sürecini yavaşlatma veya durdurma hayalini gerçeğe dönüştürebilecek bir potansiyel taşıyor. Araştırmacılar, bu yöntemin insan sağlığını iyileştirme ve yaşam kalitesini artırma konusunda büyük bir umut vaat ettiğini vurguluyor.Keşfin ayrıntıları, Nature Communications dergisinde yayımlandı.