• Konu İçeriğini Görebilmek İçin Lütfen Üye Olun. Aksi Takdirde İçeriği Göremezsiniz.

Bence anlaşılmayan, Türkçesidir...

[ZF] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Güncel ve Son Dakika Haberler kategorisinde End tarafından oluşturulan Bence anlaşılmayan, Türkçesidir... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 108 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Güncel ve Son Dakika Haberler
Konu Başlığı Bence anlaşılmayan, Türkçesidir...
Konbuyu başlatan End
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan BuRsK

End

Üye
Katılım
21 Ocak 2021
Mesajlar
972
Tepkime puanı
51
Puanları
18
Cinsiyet
vtEvVy
Medeni Hali
vtEvVy
Memleket
19 ÇORUM
Takım
Fenerbahçe
Burç
Kova
Mesleği
Muhasebe

İtibar:

TBMM Genel Kurulu 15’inci Birleşim 1’inci Oturumunda söz alan Yeşil Sol Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın konuşmasına:

“Teşekkür ederim Sayın Başkan. Değerli milletvekilleri ve ekran başında bizleri izleyen değerli halklarımız; sözlerime başlamadan önce Mecliste yapacağım ilk kürsü konuşması olması itibarıyla seçilmiş olduğum Mardin ilinin çok dilli, çok kültürlü yaşam pratiğinin Meclise bir prototip sunması dileğiyle Mardin halklarının dillerinden Mardin’e teşekkürü bir borç bilirim.” diyerek başlayıp; Kürtçe, Arapça, Süryanice ve Zazaca selam vererek devam etti.

İYİ Parti ve AKP sıralarından bazı milletvekilleri, konuşmayı anlamadıkları gerekçesiyle tepki gösterip itiraz ettiler.

Mardin halklarının dilinden Mardin’e teşekkür meclis tutanaklarında parantez içinde üç nokta (...) olarak yer aldı. Eskiden hiç değilse “Bilinmeyen dil” denirdi. Bilinmese bile bir dil olduğunu bilirdik. Parantez içinde üç nokta(...) değişik bir ifade tarzı olmuş.

Aslında Beritan Güneş Altın’ın konuşmasında; anlaşılmayan şey, Türkçesi…

Mesela “İngiliz misafirlerimize kendi dillerinde teşekkür etmek istiyorum: Thank you!” cümlesi, Türkçe bir cümledir. Herhangi birinin bu cümleyi anlamaması için Türkçesini anlamamış olması gerekir.

“Mardin halklarının dillerinden Mardin’e teşekkürü bir borç bilirim. Di serî de ez dixwazim bi zimanê dayikê spasîya ji hemû gelên Mêrdînê ra bikim.” ifadeleri, Türkçe bilen biri için gayet anlaşılır ve açıktır.

İfadenin ikinci yarısını anlamamış olabilirsiniz. Zaten birinci kısmı anladıysanız, ikinci kısmı anlamanızın gerekmediğini… açıklamasının birinci kısımda olduğunu anlarsınız.

Anlaşılmayan kısımlar üç nokta ile ifade ediliyorsa, anlaşılmayan Türkçelerde de tutanaklarda üç nokta (...) ile ifade edilmesi gerekmez mi?

Mardin seçmenin oylarıyla seçilip meclise gelmiş bir milletvekilinin, ilk kürsü konuşmasında, kendisini meclise gönderen kendi seçmenine, seçmenin kendi diliyle hitap etmesi niye tuhaf olsun?

Neticede Papua Yeni Gine seçmenine değil, Mardin seçmenine hitap ediyor.

İlkokulda sınıfınıza gelen Edirneli bir öğrenci “Eptende aykırı gidersin a be susak ağızlı!” diye konuşunca sıralara vurarak gürültü çıkarıp, “Anlamıyoruz” diye protesto etmezsiniz. Teneffüste arkadaşınızın etrafında halka olur “Epten ne?”, “susak ne?”, “Biz de ağız deriz”… diyerek anlamaya anlaşmaya çalışırsınız.

Yani küçükken biz öyle yapardık.

Ben, oturuma ara verildiğinde; Mardin milletvekilinin etrafında halka olup “Aaa… Ne dedin? Bize de öğretir misin?” deyip soru yağmuruna tuttuklarını tahmin ederdim. Yok, protesto etmişler.

Protestonun sebebi “Mecliste dil kursları açılsın. Biz de ülkenin her yanındaki vatandaşa anlayacakları dilde seslenmek, onları anlamak istiyoruz.” Olsaydı daha anlamlı olurdu.

Böylece “Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır.” sözünün bize yüklediği utançtan da kurtulmuş olurduk.

***
Nureddin Nebati “Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik kopuş, heterodoks yaklaşımı ön plana çıkardı” dediği konuşmasını meclis kürsüsünde yapsaydı, ben protesto ederdim. Hele AKP veya İYİ Parti sıralarında oturuyorsam “Anlamıyoruz!” diye itiraz eder sıra kapaklarına vururdum.

Yani öyle olması gerekirdi. Yoksa Berivan Güneş Altın’a yönelik “Anlamıyoruz!” itirazları anlamsız olurdu.

***
Tutanaklardan Beritan Güneş Altın’ın konuşması çıkartılıp, yerine üç nokta konulması çok manidar olmuş:
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Değerli milletvekilleri ve ekran başında bizleri izleyen değerli halklarımız; sözlerime başlamadan önce Mecliste yapacağım ilk kürsü konuşması olması itibarıyla seçilmiş olduğum Mardin ilinin çok dilli, çok kültürlü yaşam pratiğinin Meclise bir prototip sunması dileğiyle Mardin halklarının dillerinden Mardin’e teşekkürü bir borç bilirim. “…”( * )
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Anlamıyoruz dediğini. Anlayamadık, ne dedin?
***
Ben de onu diyorum zaten…
Meclis tutanaklarının bu haline bakan birisi, anlaşılmayanın Türkçe olduğunu, fark eder.
 
Üst Alt