- Katılım
- 9 May 2023
- Mesajlar
- 31,509
- Tepkime puanı
- 20
- Puanları
- 38
- Cinsiyet
- Medeni Hali
- Mesleği
- System Administrator
İtibar:
Bu maç muhabirlik yaptığım dönemde oynansaydı ve aynı şekilde sona erseydi fanatikler şimdi Çırağan Sarayı’nın bulunduğu Şeref Stadı’nı (hadi daha yakın tarihe gelelim) Fulya Tesisleri’ni basar futbolcuları ve teknik heyeti taciz ederdi.(Başlarında da rahmetli ‘Optik’ olurdu) Akıllı bir teknik adam da olası tacizlere karşın takımı kaçırır ve antrenmanı Belgrad Ormanı’nda kros ile noktalardı! Neyse ki hem yarın antrenman yok hem de Ümraniye Tesisleri’ne değil fanatikler bizler dahi giremiyoruz! Ligin son maçında konuk Konyaspor karşısında üstüne üstlük İnönü Stadı’nda 2-0 öndesin, ilk yarı sona ererken bir gol yiyorsun ve skor 2-1 oluyor. Sezon boyunca takımı sırtlayan kaleci Mert Günok konsantrasyon eksikliği nedeniyle gol yiyebilir son derece doğaldır. İkinci yarı başlıyor ve rakip Konyaspor vakit yitirmeden eşitliği getiren ikinci golünü buluyor. Mert Günok bir kez daha hata yapıyor ama haklı olarak kredisi mevcut. Tam dört dakika sonra Konyaspor 3-2 öne geçiyor. Futbol bu, her sonuç olağandır lakin bu karşılaşma Beşiktaş için büyük önemli taşıyor! Zira maçı kazandığı takdirde ligi Fenerbahçe’nin önünde ikinci sırada bitirecekti. Beşiktaş 3-3 eşitliği yakalıyor ama sonrası siyah-beyazlı ekibe gönül verenler için abartısız ‘ızdıraba’ dönüşüyor! Beşiktaş’ın gol umudu Vincent Aboubakar maç boyunca duruyor, olası sakatlığa karşın kendini riske atmıyor. Cenk Tosun ise bildiğiniz gibi sahada, ancak sadece son gol vuruşunu ardından da sevinç şovunu yapmak için! Bu ikili attıkları gollerle Beşiktaş’ı buraya taşıyan isimler oldu ama Konyaspor karşısında çuvallayanların başında gelmeleri buna engel olmadı. Beşiktaş’ın çuvallamalarına alışkınım çok tanıklık ettim ama açıkçası ayağına gelen bu önemli fırsatı tepeceğine de hiç olanak vermedim! Şenol Güneş’e eleştirim var mı? Elbette ki var! Cenk Tosun’u son dakikaya kadar oyunda tutmanın mantığı yoktu, nitekim gereğinden fazla zorladı ve sakatlandı. Atiba Hutchinson 1 dakika bile oynayamaz mıydı? Tribünlerden o alkışı alamaz mıydı? Yazının başlığına dönmem gerekirse… Tarihine tam olarak anımsamamakla birlikte Beşiktaş’ın bir kutlamasını televizyon ekranından izlerken İnönü Stadı’na araçlarıyla gelen futbolculara bakıyordum. Nerede ise tümü birbirinden gösterişli ve pahalı spor otomobillerini park edip, stada giriyorlardı. Ve son gelenlerden birisi Atiba Hutchinson olmuştu. Kullandığı otomobil ise sıradan bir İtalyan aracıydı. İşte o gün kendisine bir kez daha hayran kalmıştım. Kanadalı futbolcu İstanbul’da dilediği otomobili tek kuruş gümrük vergisi ödemeden kullanma özgürlüğüne sahipti ama o kişiliğini pahalı spor otomobil ile ön plana çıkarmaktan özenle kaçınmıştı. Onun için esas olan saha içinde sergileyeceği futboldu. Tam 10 sezon geride kaldı, ki Beşiktaş’ta hiçbir yabancı futbolcu bu kadar uzun süre barınamadı! Ve veda gecesi geldi çattı… Beşiktaşlı futbolculardan beklentim Atiba Hutchinson’ı skora ve sonuca dayalı bir coşkuyla yolcu etmeleriydi. Ezcümle: 40 yaşında hala oynamaya hem de tüm benliği ile hazır Atiba’dan biraz utanın! Asena ÖZKAN / T24