End
Üye
- Katılım
- 21 Ocak 2021
- Mesajlar
- 972
- Tepkime puanı
- 51
- Puanları
- 18
- Cinsiyet
- Medeni Hali
- Memleket
- 19 ÇORUM
- Takım
- Fenerbahçe
- Burç
- Kova
- Mesleği
- Muhasebe
İtibar:
Biri sana diyor ki;
Senden başka hiç kimse senin hayatına barış, sevgi, özgürlük ,huzur, mutluluk getiremez.
Şimdi bu cümleyi düşün. Ne hissettin?Bir daha oku cümleyi.
Ne düşünüyorsun? Nasıl bir duygu oluştu sende? İç konuşmanda neler oluyor?
Mesela aklından geçen ilk düşünceler şöyle olabilir mi?
EVET AMA çevremi ne yapacağız? Hayat işte öyle değil, sen benimle aynı evde yaşasan bunun hiç kolay olmadığını anlarsın.Bunlar bana bağlı değil! İş yerimde yaşadıklarımı tahmin bile edemezsin. O kadar zor bir patronum var ki orada huzurlu olmak mümkün değil! O kadar kötü çocukluk geçirdim ki affetmem, unutmam mümkün değil. O kadar kötü bir evliliğim var ki, sorumsuz, bencil biriyle evli olmak nedir bilemezsin... Ben mutlu olsam, tam iyi hissetsem bunu bozacak bir şey muhakkak oluyor. Param yok, borcum çok sen diyorsun ki barış, sevgi???Param olduğunda tabi ki hepsi olur...
Kabul eder gibi davranılan, 'ama sözüyle başlayan' ret edişlerle dolu akan düşünceler zihninizi sardı mı? Aklınızdan başka neler geçti?
Savunmanız, ret edişleriniz bittiğinde lütfen cümleyi başkası size söylemiyor da, siz aynada gözlerinize bakarak kendinize söylüyormuş gibi okuyun.
BENDEN BAŞKA HİÇ KİMSE BENİM HAYATIMA BARIŞ, SEVGİ, ÖZGÜRLÜK,HUZUR, MUTLULUK GETİREMEZ.
Şimdi ne hissettiniz? Ne düşünüyorsunuz? Bu söylediğiniz cümleyi anlayarak, içselleştirerek kabul edebiliyor musunuz?
Eyvahlar olsun şimdi ben ne yapacağım. Bu demektir ki, bu hayat benim ve sorumluluk bana ait. Artık kimseyi suçlayamayacak mıyım? Yani hayatımın dümeninde ben mi varım? Kaptan ben miyim?
Evet bu sorumluluk sana ait. Kaptan sensin.
Sanki hayatınızı başkasından ödünç almış gibi yaşamayı artık bıraksanız mı diyorum. Hayır diyip hala suçlu, yanlış aramaya devam eden bir düşünce yapınız varsa, demek ki sorumluluk almayı ve hayatınızın patronu olmayı ret ediyorsunuz. Bu da hayatınızın kontrolünü başkalarına verip, 'benim hayatımda, gel bana istediğin gibi davran, beni yönet' diyorsunuz demektir. Peki o zaman şikayet etmek, suçlu aramak niye? İzin verdiğiniz hayatın bu olduğunu da kabul edin.
Diğer taraftan bu cümleyi kendinize söylemek size iyi geldiyse, aslında öz de bildiğin şeyi seslendirerek, kendine kendini hatırlatmış oluyorsun. Bunun gerçek olduğunu sen de çok iyi biliyorsun. O zaman kendinin ve hayatının sorumluluğunu alarak yaşamaya başlamak için neyi bekliyorsun? Şimdi başla. Seni durduran şey ne? Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete der gibi, kurban gibi, zorundaymış gibi yaşamak niye. Kaptan köşküne geçme zamanınız çoktan geldi.
Her insanın kendine göre hem kendi için hem de hayat için bir tanımlaması var. Yüzlerce bahaneyle, bazen kendini bazen başkalarını suçlayarak yaşasan da bu hayat senin hayatın. Bir yetişkin gibi sorumluluğunu almak, gelişmen için attığın en güzel adım olacak. Hayata, kendine, yaşadıklarına nereden baktığın,ne gördüğün, ne anladığın çok önemli. Yaşamın sana verdiği mesajları nasıl algıladığın, yaşadığın deneyimlerden ne öğrendiğin, senin nasıl bir hayatın içinde kendini tuttuğunu ve nasıl yaşamak istediğini şekillendirecek.
Bedenin, sağlığın, kilon, görünüşün senin sorumluluğunda, hangi duygularla yaşamaya karar verdiğin senin sorumluluğunda, hangi işte çalışmayı seçtiğin senin sorumluluğunda, ne düşündüğün nasıl davrandığın senin sorumluluğunda, ne istediğin ve bunun için ne yaptığın senin sorumluluğunda.
Biliyorsun ki, isteklerinin tersinde hareket edersen istediğini söylediğin ama kendini kurban gibi gördüğün bir hayat yaşarsın.
Bir bakın hayatınıza, dürüstçe gözlemleyin kendinizi, cesaretiniz varsa çevrenize sorun. Benim hayatım nasıl, ben nasıl yaşıyorum, sen bende ne görüyorsun? İlişkimizde sana ne hissettiriyorum? Diyin. Dürüst cevaplar verecek kişileri seçin tabi.
Peki isteklerinin tersine hareket etmek ne demek?
Mutlu olmak istiyor ama sadece şikayet ediyorsam , bulunduğum her ortamda mutsuz, sorunlu bir insan olarak dikkat çekmeye çalışıp devamlı eksik, yanlış, hata arıyorsam, birikim yapmak isteyip devamlı para harcıyorsam, kilo vermek isteyip kilo aldıracak yiyeceklere saldırıyorsam, doktorun söylediği her şeyin tersini yapıp hastalıklarla mücadele ediyorsam, saygı arayıp saygısızca davranıyorsam, huzur istiyorum diyip herkesin huzurunu kaçırıyorsam, öfke ve kızgınlıkla istediklerimi elde etmeye çalışıyorsam,kendimden vazgeçerek başkalarına göre hayat yaşıyorsam, devamlı kendimle ilgili olumsuz, negatif konuşuyorsam... sizce nasıl bir hayatı istemiş, seçmiş ve yaşıyor olurum? Bunun sorumlusu başkaları mı? Yoksa ben mi olurum?
Suçlu, sözünü dinlemediğin doktor mu, diyetisyen mi? Başkaları mı? Bu davranışların sorumlusu kim? Kurban rolünde kalan kim? Kendini borç içinde tutan kim? Sevgisiz olan kim? Mutsuz olan kim?
Burada huzur, mutluluk, barış içinde bir yaşam ve sevgiye dair siz bir şey görebiliyor musunuz?
Peki isteklerinin ışığında bunları destekleyen eylem adımlarıyla hareket edersen ne olur?
Eğer kendinin ve hayatının sorumluluğunu alırsan arayışın kendine olur. Ne yapman gerektiğini bilen olursun. Başkalarından elini çeker, kendi mutluluğunu, huzurunu, barışını yaratmaya başlarsın. Çünkü bilirsin ki sen istersen istediğin her şeyi yaratabilir ve başarırsın. Bakış açın değişir. Hedefin kendin olursun. En iyi hissedeceğin halini aramaya, merak etmeye başlarsın. Eylemlerinde bunun için uygun hale gelir ve atman gereken adımları atmaya başlarsın. Kararlılık önemlidir.
Kendimi nasıl daha iyi hissedebilirim? dedikçe bakış açın değişir ve hedefinin yönü senin kendini iyi hissetme yoluna girer. O zaman da hayata verdiğin enerji, taşıdığın duyguların karşılığında,sana iyi gelen insanlarla iyi hissedeceğin deneyimler yaşamaya başlarsın.
Şu an bütün bunlar zor mu geliyor? Çok mu yorgunsun, olsun yorgun ol. Yorulmuşsun demek ki. Dinlendir o zaman kendini. Aslında bedenin değil, zihnin yorgun, zihnini rahatlat. Derin nefesler al ve ver. Sonra ona yeni hayaller ver.Yeni isteklerle heyecan duygusunu getir hayatına. Bak o zaman nasıl müthiş bir enerjiyle dolu olacaksın. İnsanlar mı seni yoruyor görüşme bir müddet bak bakalım kendini nasıl hissedeceksin? Haberler mi seni çok üzüyor bir süre izleme izin ver kendine. Geçmişin mi seni yoruyor, geçmiş zaten, öğrendiklerini, sana iyi gelenleri cebine al, önüne bak.
Bana an şu ne iyi gelir? sorusuyla her güne başla. Hemen yap o isteğini.
Yapman gerekenleri aslında çok iyi biliyorsun. Enerjini çalan, sana iyi gelmeyen, kötü hissettiren , seni hasta eden insanları, yiyecekleri, olayları, iletişim şeklini, yaşam tarzını hayatından çıkarırsan ne mi olur? Sence?
Artık biliyorsun, kimse senin mutluluğundan sorumlu değil!
Şimdi sen söyle.
Kimse benim mutluluğumdan sorumlu değil. Sorumluluk bana ait.Şimdi kendim için ne yapmak bana iyi gelecek? Sor soruyu ve bırak, düşünme. Bir bakacaksın iyi gelen şeyin içinde bulacaksın kendini. Yeter ki tüm kalbinle inançla bu yolda ol.
Seçimlerin net olsun.
Mutlu olmak benim seçimim, iyi hissetmek benim seçimim, barış ve huzur içinde yaşamak benim seçimim. Kendi zenginliğimi yaratmak benim seçimim... dedikçe ve bunun için ne gerekiyorsa sen yapmaya başladıkça, adımlar attıkça, hayatındaki insanların sana karşı davranışları, konuşma şekilleri her şey senin seçimlerinin ve eylemlerinin aynası olacak. Gitmesi gerekenler hayatından gidecek, kalması gerekenler senin seçimlerine uygun hale gelecek, yeni insanlar hayatına dahil olacak. Nasıl yaşadığına aynalık yapacaklar.İşte o zaman enerjini yükselten, seni destekleyen, mutluluğuna mutluluk katacak barış ve keyif dolu bir hayat yaşamaya başlayacaksın.
Bu yüzden diyoruz ki,
BENDEN BAŞKA HİÇ KİMSE BENİM HAYATIMA BARIŞ, SEVGİ, ÖZGÜRLÜK,HUZUR, MUTLULUK GETİREMEZ. Sen kendi hayatını düzeltmeye başlayıp gereğini yaptığında her şey hayallerinin ötesinde güzel ve keyifli olacak.
Bu bilinci seçen insanların buluşması çok eğlenceli ve keyifli hayatlar deneyimlemenizi sağlayacak.
Şimdi bu hayat hikayende sen de ister ve seçersen, kararlı ve net bir şekilde yeni bir başlangıç yapabilirsin. Dışarıda bir şey yok orası senin aynan. Arayışın sensin bu farkındalıkla lütfen yaşa.
Mucizeler bizler değişimler için farklı adımlar attıkça gerçekleşir.
Bugün bir yaşam alanını belirle ve oradan başla. Kendini bu alanda en iyi hissedeceğin, en keyifli insan olarak hayal ederek başla. Sence ne yapman gerekiyor? Bunu çok iyi biliyorsun.
Hayatının ve kendinin her anlamda her yönde sorumluluğunu alarak yaşadığında;
Kendine yeten, kendini seven, kendini mutlu edebilen, kendiyle eğlenen,kendi değerine sahip çıkan,kendinin en iyi dostu olan sen acaba nasıl olur? Hayatında nasıl güzellikler yaşamaya başlar?
Sen de kendini merak ediyor musun? Acaba nasıl güzel deneyimler seni bekliyor?
Kendini ara, en iyi versiyonunla yaşa ve kendi mucizenizi yaratan ol. Işık ve sevgiyle kalın.
Senden başka hiç kimse senin hayatına barış, sevgi, özgürlük ,huzur, mutluluk getiremez.
Şimdi bu cümleyi düşün. Ne hissettin?Bir daha oku cümleyi.
Ne düşünüyorsun? Nasıl bir duygu oluştu sende? İç konuşmanda neler oluyor?
Mesela aklından geçen ilk düşünceler şöyle olabilir mi?
EVET AMA çevremi ne yapacağız? Hayat işte öyle değil, sen benimle aynı evde yaşasan bunun hiç kolay olmadığını anlarsın.Bunlar bana bağlı değil! İş yerimde yaşadıklarımı tahmin bile edemezsin. O kadar zor bir patronum var ki orada huzurlu olmak mümkün değil! O kadar kötü çocukluk geçirdim ki affetmem, unutmam mümkün değil. O kadar kötü bir evliliğim var ki, sorumsuz, bencil biriyle evli olmak nedir bilemezsin... Ben mutlu olsam, tam iyi hissetsem bunu bozacak bir şey muhakkak oluyor. Param yok, borcum çok sen diyorsun ki barış, sevgi???Param olduğunda tabi ki hepsi olur...
Kabul eder gibi davranılan, 'ama sözüyle başlayan' ret edişlerle dolu akan düşünceler zihninizi sardı mı? Aklınızdan başka neler geçti?
Savunmanız, ret edişleriniz bittiğinde lütfen cümleyi başkası size söylemiyor da, siz aynada gözlerinize bakarak kendinize söylüyormuş gibi okuyun.
BENDEN BAŞKA HİÇ KİMSE BENİM HAYATIMA BARIŞ, SEVGİ, ÖZGÜRLÜK,HUZUR, MUTLULUK GETİREMEZ.
Şimdi ne hissettiniz? Ne düşünüyorsunuz? Bu söylediğiniz cümleyi anlayarak, içselleştirerek kabul edebiliyor musunuz?
Eyvahlar olsun şimdi ben ne yapacağım. Bu demektir ki, bu hayat benim ve sorumluluk bana ait. Artık kimseyi suçlayamayacak mıyım? Yani hayatımın dümeninde ben mi varım? Kaptan ben miyim?
Evet bu sorumluluk sana ait. Kaptan sensin.
Sanki hayatınızı başkasından ödünç almış gibi yaşamayı artık bıraksanız mı diyorum. Hayır diyip hala suçlu, yanlış aramaya devam eden bir düşünce yapınız varsa, demek ki sorumluluk almayı ve hayatınızın patronu olmayı ret ediyorsunuz. Bu da hayatınızın kontrolünü başkalarına verip, 'benim hayatımda, gel bana istediğin gibi davran, beni yönet' diyorsunuz demektir. Peki o zaman şikayet etmek, suçlu aramak niye? İzin verdiğiniz hayatın bu olduğunu da kabul edin.
Diğer taraftan bu cümleyi kendinize söylemek size iyi geldiyse, aslında öz de bildiğin şeyi seslendirerek, kendine kendini hatırlatmış oluyorsun. Bunun gerçek olduğunu sen de çok iyi biliyorsun. O zaman kendinin ve hayatının sorumluluğunu alarak yaşamaya başlamak için neyi bekliyorsun? Şimdi başla. Seni durduran şey ne? Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete der gibi, kurban gibi, zorundaymış gibi yaşamak niye. Kaptan köşküne geçme zamanınız çoktan geldi.
Her insanın kendine göre hem kendi için hem de hayat için bir tanımlaması var. Yüzlerce bahaneyle, bazen kendini bazen başkalarını suçlayarak yaşasan da bu hayat senin hayatın. Bir yetişkin gibi sorumluluğunu almak, gelişmen için attığın en güzel adım olacak. Hayata, kendine, yaşadıklarına nereden baktığın,ne gördüğün, ne anladığın çok önemli. Yaşamın sana verdiği mesajları nasıl algıladığın, yaşadığın deneyimlerden ne öğrendiğin, senin nasıl bir hayatın içinde kendini tuttuğunu ve nasıl yaşamak istediğini şekillendirecek.
Bedenin, sağlığın, kilon, görünüşün senin sorumluluğunda, hangi duygularla yaşamaya karar verdiğin senin sorumluluğunda, hangi işte çalışmayı seçtiğin senin sorumluluğunda, ne düşündüğün nasıl davrandığın senin sorumluluğunda, ne istediğin ve bunun için ne yaptığın senin sorumluluğunda.
Biliyorsun ki, isteklerinin tersinde hareket edersen istediğini söylediğin ama kendini kurban gibi gördüğün bir hayat yaşarsın.
Bir bakın hayatınıza, dürüstçe gözlemleyin kendinizi, cesaretiniz varsa çevrenize sorun. Benim hayatım nasıl, ben nasıl yaşıyorum, sen bende ne görüyorsun? İlişkimizde sana ne hissettiriyorum? Diyin. Dürüst cevaplar verecek kişileri seçin tabi.
Peki isteklerinin tersine hareket etmek ne demek?
Mutlu olmak istiyor ama sadece şikayet ediyorsam , bulunduğum her ortamda mutsuz, sorunlu bir insan olarak dikkat çekmeye çalışıp devamlı eksik, yanlış, hata arıyorsam, birikim yapmak isteyip devamlı para harcıyorsam, kilo vermek isteyip kilo aldıracak yiyeceklere saldırıyorsam, doktorun söylediği her şeyin tersini yapıp hastalıklarla mücadele ediyorsam, saygı arayıp saygısızca davranıyorsam, huzur istiyorum diyip herkesin huzurunu kaçırıyorsam, öfke ve kızgınlıkla istediklerimi elde etmeye çalışıyorsam,kendimden vazgeçerek başkalarına göre hayat yaşıyorsam, devamlı kendimle ilgili olumsuz, negatif konuşuyorsam... sizce nasıl bir hayatı istemiş, seçmiş ve yaşıyor olurum? Bunun sorumlusu başkaları mı? Yoksa ben mi olurum?
Suçlu, sözünü dinlemediğin doktor mu, diyetisyen mi? Başkaları mı? Bu davranışların sorumlusu kim? Kurban rolünde kalan kim? Kendini borç içinde tutan kim? Sevgisiz olan kim? Mutsuz olan kim?
Burada huzur, mutluluk, barış içinde bir yaşam ve sevgiye dair siz bir şey görebiliyor musunuz?
Peki isteklerinin ışığında bunları destekleyen eylem adımlarıyla hareket edersen ne olur?
Eğer kendinin ve hayatının sorumluluğunu alırsan arayışın kendine olur. Ne yapman gerektiğini bilen olursun. Başkalarından elini çeker, kendi mutluluğunu, huzurunu, barışını yaratmaya başlarsın. Çünkü bilirsin ki sen istersen istediğin her şeyi yaratabilir ve başarırsın. Bakış açın değişir. Hedefin kendin olursun. En iyi hissedeceğin halini aramaya, merak etmeye başlarsın. Eylemlerinde bunun için uygun hale gelir ve atman gereken adımları atmaya başlarsın. Kararlılık önemlidir.
Kendimi nasıl daha iyi hissedebilirim? dedikçe bakış açın değişir ve hedefinin yönü senin kendini iyi hissetme yoluna girer. O zaman da hayata verdiğin enerji, taşıdığın duyguların karşılığında,sana iyi gelen insanlarla iyi hissedeceğin deneyimler yaşamaya başlarsın.
Şu an bütün bunlar zor mu geliyor? Çok mu yorgunsun, olsun yorgun ol. Yorulmuşsun demek ki. Dinlendir o zaman kendini. Aslında bedenin değil, zihnin yorgun, zihnini rahatlat. Derin nefesler al ve ver. Sonra ona yeni hayaller ver.Yeni isteklerle heyecan duygusunu getir hayatına. Bak o zaman nasıl müthiş bir enerjiyle dolu olacaksın. İnsanlar mı seni yoruyor görüşme bir müddet bak bakalım kendini nasıl hissedeceksin? Haberler mi seni çok üzüyor bir süre izleme izin ver kendine. Geçmişin mi seni yoruyor, geçmiş zaten, öğrendiklerini, sana iyi gelenleri cebine al, önüne bak.
Bana an şu ne iyi gelir? sorusuyla her güne başla. Hemen yap o isteğini.
Yapman gerekenleri aslında çok iyi biliyorsun. Enerjini çalan, sana iyi gelmeyen, kötü hissettiren , seni hasta eden insanları, yiyecekleri, olayları, iletişim şeklini, yaşam tarzını hayatından çıkarırsan ne mi olur? Sence?
Artık biliyorsun, kimse senin mutluluğundan sorumlu değil!
Şimdi sen söyle.
Kimse benim mutluluğumdan sorumlu değil. Sorumluluk bana ait.Şimdi kendim için ne yapmak bana iyi gelecek? Sor soruyu ve bırak, düşünme. Bir bakacaksın iyi gelen şeyin içinde bulacaksın kendini. Yeter ki tüm kalbinle inançla bu yolda ol.
Seçimlerin net olsun.
Mutlu olmak benim seçimim, iyi hissetmek benim seçimim, barış ve huzur içinde yaşamak benim seçimim. Kendi zenginliğimi yaratmak benim seçimim... dedikçe ve bunun için ne gerekiyorsa sen yapmaya başladıkça, adımlar attıkça, hayatındaki insanların sana karşı davranışları, konuşma şekilleri her şey senin seçimlerinin ve eylemlerinin aynası olacak. Gitmesi gerekenler hayatından gidecek, kalması gerekenler senin seçimlerine uygun hale gelecek, yeni insanlar hayatına dahil olacak. Nasıl yaşadığına aynalık yapacaklar.İşte o zaman enerjini yükselten, seni destekleyen, mutluluğuna mutluluk katacak barış ve keyif dolu bir hayat yaşamaya başlayacaksın.
Bu yüzden diyoruz ki,
BENDEN BAŞKA HİÇ KİMSE BENİM HAYATIMA BARIŞ, SEVGİ, ÖZGÜRLÜK,HUZUR, MUTLULUK GETİREMEZ. Sen kendi hayatını düzeltmeye başlayıp gereğini yaptığında her şey hayallerinin ötesinde güzel ve keyifli olacak.
Bu bilinci seçen insanların buluşması çok eğlenceli ve keyifli hayatlar deneyimlemenizi sağlayacak.
Şimdi bu hayat hikayende sen de ister ve seçersen, kararlı ve net bir şekilde yeni bir başlangıç yapabilirsin. Dışarıda bir şey yok orası senin aynan. Arayışın sensin bu farkındalıkla lütfen yaşa.
Mucizeler bizler değişimler için farklı adımlar attıkça gerçekleşir.
Bugün bir yaşam alanını belirle ve oradan başla. Kendini bu alanda en iyi hissedeceğin, en keyifli insan olarak hayal ederek başla. Sence ne yapman gerekiyor? Bunu çok iyi biliyorsun.
Hayatının ve kendinin her anlamda her yönde sorumluluğunu alarak yaşadığında;
Kendine yeten, kendini seven, kendini mutlu edebilen, kendiyle eğlenen,kendi değerine sahip çıkan,kendinin en iyi dostu olan sen acaba nasıl olur? Hayatında nasıl güzellikler yaşamaya başlar?
Sen de kendini merak ediyor musun? Acaba nasıl güzel deneyimler seni bekliyor?
Kendini ara, en iyi versiyonunla yaşa ve kendi mucizenizi yaratan ol. Işık ve sevgiyle kalın.