End
Üye
- Katılım
- 21 Ocak 2021
- Mesajlar
- 972
- Tepkime puanı
- 51
- Puanları
- 18
- Cinsiyet
- Medeni Hali
- Memleket
- 19 ÇORUM
- Takım
- Fenerbahçe
- Burç
- Kova
- Mesleği
- Muhasebe
İtibar:
Dinci iktidarın sırf oy uğruna tolerans gösterdiği türlü çeşitli tarikat, kendini din adamı sanan çoğu Arapça bilmeyen eline kamera geçiren bir takım zevatın çağımızla alay edercesine yaptıkları konuşmalar, hele bu ülkeye Avrupa şampiyonluğu kazandırmış Milli Voleybol takımı oyuncuların kılık kıyafetini bahane ederek yaptıkları saldırganlığın affedilecek bir yanı yoktur. İçlerindeki kini ve çağdaşlık düşmanlığını kuşanan bu azgın azınlığa karşı mevcut hiçbir kanun uygulanmamış olması akla bazı tarihsel olayları getiriyor. Osmanlının son devrelerinde kudurtulmuş, kışkırtılmış, cehaletin İstanbul’a terör estirdiği karanlık günleri hatırlatıyor. Yaptığı çok işte başarısız olmuş, kendi kendisiyle tezata düşmüş, ekonomiyi çöktürmüş ve içinden nasıl çıkacağını bilemeyen Nas deyip enflasyonu kudurtan, yurt dışından fahiş faizlerle para bulmak için yollara düşen zihniyetin ne yapacağını veya ne yapamayacağını kestirmek güç. Tarihimizde 31 Mart Vakası diye anılan bu gerici ayaklanmasını bazılarımız bilmez hele yeni nesil hiç bilmez. Belki bir faydası olur düşüncesiyle ve sorumlulara – bir hatırlatma amacıyla bunu yapmak gerekir diye düşündüm. Aşağıdaki bilgiler açık kaynaklardan derlenmiştir.
“31 Mart Vakası (Kalkışması, İsyanı, Ayaklanması Olayı yahut Hadisesi), II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsüdür.
Rumi takvime göre 31 Mart 1325’te (13 Nisan 1909) başladığı için bu adla anılmıştır.
On üç gün süren ayaklanma, II. Meşrutiyet döneminin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir. [Askerî bir isyan olarak ortaya çıkmasına rağmen isyana dâhil olan softaların propagandaları sonucu sonradan dini bir hâl almıştır. Sebepleri tam olarak belirlenemeyen bu olayın planlı ve bilinçli bir hareket olup olmadığı kesinlik kazanmamıştır. İsyanın ilk günü hükümet istifa etmiş, isyancı askerler yedi gün süre ile İstanbul’a hâkim olmuştur.
Bir milletvekili, bir nazır ve tespit edilemeyen sayıda asker ve sivilin hayatını kaybettiği isyan. Selanik’te bulunan Üçüncü ve Edirne’de bulunan İkinci Ordulara mensup askerlerin oluşturdukları, Rumeli halkının gönüllü katıldığı ‘’ Hareket Ordusu’nun İstanbul’a gelmesi ile bastırıldı. Üç gün süren
Çarpışmaların ardından sıkıyönetim ilan edildi. Padişah II. Abdülhamit tahttan indirilip, yerine V. Mehmed Reşad tahta çıktı. İsyana katılanlar ve destekleyenler yargılanarak 70 kişi idam edildi. 420 kişi ise çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.
Olay kimi arşiv belgelerinde “hareket -i irtica”, “hadise-i irtica”, kimi belgelerde de “hadise-i ihtilaliye”, “hareket-i ihtilaliye”, “harekât-i igtisasiye” ve “vakıa-i ihtilaliye” tabirleri ile ifade edilmektedir.]
Ancak kimi araştırmacılar olayı bir irtica ayaklanmasından ziyade amacına ulaşamayan bir askerî darbe girişimi olarak değerlendirilir.”
31 Mart Vakası’nda ölenlerin anısına İstanbul’da Abide-i Hürriyet adıyla bir ulusal anıt inşa edilmiştir.(Vikipedia)
“31 Mart Vakası (Kalkışması, İsyanı, Ayaklanması Olayı yahut Hadisesi), II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanma ve darbe teşebbüsüdür.
Rumi takvime göre 31 Mart 1325’te (13 Nisan 1909) başladığı için bu adla anılmıştır.
On üç gün süren ayaklanma, II. Meşrutiyet döneminin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir. [Askerî bir isyan olarak ortaya çıkmasına rağmen isyana dâhil olan softaların propagandaları sonucu sonradan dini bir hâl almıştır. Sebepleri tam olarak belirlenemeyen bu olayın planlı ve bilinçli bir hareket olup olmadığı kesinlik kazanmamıştır. İsyanın ilk günü hükümet istifa etmiş, isyancı askerler yedi gün süre ile İstanbul’a hâkim olmuştur.
Bir milletvekili, bir nazır ve tespit edilemeyen sayıda asker ve sivilin hayatını kaybettiği isyan. Selanik’te bulunan Üçüncü ve Edirne’de bulunan İkinci Ordulara mensup askerlerin oluşturdukları, Rumeli halkının gönüllü katıldığı ‘’ Hareket Ordusu’nun İstanbul’a gelmesi ile bastırıldı. Üç gün süren
Çarpışmaların ardından sıkıyönetim ilan edildi. Padişah II. Abdülhamit tahttan indirilip, yerine V. Mehmed Reşad tahta çıktı. İsyana katılanlar ve destekleyenler yargılanarak 70 kişi idam edildi. 420 kişi ise çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.
Olay kimi arşiv belgelerinde “hareket -i irtica”, “hadise-i irtica”, kimi belgelerde de “hadise-i ihtilaliye”, “hareket-i ihtilaliye”, “harekât-i igtisasiye” ve “vakıa-i ihtilaliye” tabirleri ile ifade edilmektedir.]
Ancak kimi araştırmacılar olayı bir irtica ayaklanmasından ziyade amacına ulaşamayan bir askerî darbe girişimi olarak değerlendirilir.”
31 Mart Vakası’nda ölenlerin anısına İstanbul’da Abide-i Hürriyet adıyla bir ulusal anıt inşa edilmiştir.(Vikipedia)