End
Üye
- Katılım
- 21 Ocak 2021
- Mesajlar
- 972
- Tepkime puanı
- 51
- Puanları
- 18
- Cinsiyet
- Medeni Hali
- Memleket
- 19 ÇORUM
- Takım
- Fenerbahçe
- Burç
- Kova
- Mesleği
- Muhasebe
İtibar:
Geçtiğimiz günlerde aldığım bir watsup mesajı “işte geldi” dedirtti bana ve korktum. İlk kez bu kadar çok endişelendim iklim krizinden. Bir arkadaşım mesajında şöyle diyordu “…. Kuzenim Afrika’dan geldi sıtma teşhisi ile yoğun bakımda yatıyor. Konuşabileceğim bir doktor var mı?” SITMA….
Bu paragraf, 27 Ekim’de yazdığım “5 MİLYAR İNSAN İÇİN ÖLÜM KALIM SAVAŞI” başlıklı yazımdan; lütfen okuyunuz. Uzmanlar uzun süredir bu hastalık için alarm çağrısı yapıyorlar. Tarihe gömülmüş bir hastalığın yeniden hortladığından söz ediyorlar, nedeni ise İklim Krizi.
İklim Krizi bölgesel bir sorun değil, global bir mesele. Dünyanın sorunu. Kırılgan ülkeler dediğimiz yoksul ülkeler İklim Krizinden en çok etkilenirken, “Bu ülkeler bizden çok uzak, oradaki SITMA bizi ilgilendirmez ” diyemeyiz, diyemiyoruz, bakın artık somut ölüm vakaları ile yüz yüze gelmeye başladık.
Başka somut ve gerçek olayları bilirsek belki konuyu biraz daha ciddiye alabiliriz diye düşünüyorum. Youth For Climate Platformu’nun her hafta yayınladığı “Geçtiğimiz Hafta Yaşanan İklim Olayları”nın bir kısmını, 2023 yılındaki iklim olaylarını derlemeye çalıştım.
Biyoçeşitliliğin kaybı, sağlığımız dahil her şeyi tehdit ediyor. Bu kayıplar, hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkların artmasına da sebep olurken diğer yandan biyoçeşitliliğin korunması halinde doğa, salgınlara karşı gerekli ilaçların bulunmasında mükemmel araçlar sunabilmektedir.
Panama Kanalı, Panama topraklarında yer alır ve Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus'u birbirine bağlayan su kanalıdır. Panama Kanalı'nın 144 ticaret rotası, 1700 liman ve 160 ülke ile bağlantısı bulunmaktadır. Çin ile ABD arasında ticaret yapan büyük perakendeciler ve enerji şirketleri de dahil olmak üzere birçok nakliyeci için maliyetleri ve geçiş sürelerini azaltıyor.
Panama Kanalı'nın Önemi
KISACA Kuraklık sebebi ile kanallardaki aksayan ulaşım, maliyetlerin yükselmesi başta gıda olmak üzere bir ürüne erişmenin zorluğu demek.
Ve bu yıl 14 Hawaili genç, “temiz ve sağlıklı bir çevreye sahip olma” anayasal haklarını savunmak için mahkemeye başvurdular. Yine Portekiz de Duarte davası olarak bilinen 6 Portekizli gencin 32 ülkeye karşı açtıkları iklim davası Avrupa insan hakları mahkemesinde görüldü. 32 ülke arasında Türkiye’de var. Davanın sonucu 2024 Mart ayı gibi açıklanması bekleniyor. Peki Dünyanın 4 bir köşesinde gençler “temiz bir dünyada yaşamak istiyoruz” diyerek davalar açarken Türk Gençlerimiz hiçbir şey yapmıyor mu? Yapmaz olur mu? Yapmaya çalışıyorlar ama maalesef dikkate alınmıyorlar.
3 Türk gencimiz, Ela Naz Birdal, Seren Anaçoğlu ve Atlas Sarrafoğlu, Mayıs 2023’te gelecekteki Dünyadaki varlık haklarını korumak için dava açmıştı. Danıştay incelemeksizin ret kararı verdi. Türkiye’de İklim Taahhütlerine Karşı açılan ilk davanın görüldüğü Danıştay ilgili dairesi, gençlerin ve çocukların iklim krizine karşı açtığı davayı herhangi bir inceleme yapmaksızın, davanın tarafları olan Cumhurbaşkanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava dilekçesini tebliğ etmeden ve davaya cevaplarını sormadan reddetti. Böyle haberler alınca acaba bu kararları verenlerin gerçekten çocukları için herhangi bir endişesi yok mu diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Çoluğuna çocuğuna nefes alacak bir dünya bırakamadıktan sonra, ev, arsa, araba, bağ, bahçe bıraksan ne olacak? En iyi okullarda okutsan ne olacak?
Yazımın son sözünü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’den olsun,
“İNSANLIK CEHENNEMİN KAPILARINI AÇTI…..KORKUNÇ VE BU SADECE BAŞLANGIÇ KÜRESEL ISINMA DÖNEMİ SONA ERDİ, KÜRESEL KAYNAMA DÖNEMİ GELDİ”
Yeni bir Washington Post analizi, sıtma taşıyan sivrisinekler nedeniyle başta Afrika ülkeleri olmak üzere dünyada 5 milyardan fazla insanın sıtma hastalığı riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Üstelik araştırma sonuçları gösterdi ki, İklim değişikliği ve demografik büyümenin etkileri ile hortlayan sıtma hastalığının sonuçlarını 2040 yılına kadar yani sadece 17 yıl içinde dünya yeniden yaşamaya başlayacak.
Bu paragraf, 27 Ekim’de yazdığım “5 MİLYAR İNSAN İÇİN ÖLÜM KALIM SAVAŞI” başlıklı yazımdan; lütfen okuyunuz. Uzmanlar uzun süredir bu hastalık için alarm çağrısı yapıyorlar. Tarihe gömülmüş bir hastalığın yeniden hortladığından söz ediyorlar, nedeni ise İklim Krizi.
İklim Krizi bölgesel bir sorun değil, global bir mesele. Dünyanın sorunu. Kırılgan ülkeler dediğimiz yoksul ülkeler İklim Krizinden en çok etkilenirken, “Bu ülkeler bizden çok uzak, oradaki SITMA bizi ilgilendirmez ” diyemeyiz, diyemiyoruz, bakın artık somut ölüm vakaları ile yüz yüze gelmeye başladık.
Başka somut ve gerçek olayları bilirsek belki konuyu biraz daha ciddiye alabiliriz diye düşünüyorum. Youth For Climate Platformu’nun her hafta yayınladığı “Geçtiğimiz Hafta Yaşanan İklim Olayları”nın bir kısmını, 2023 yılındaki iklim olaylarını derlemeye çalıştım.
- BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) in son raporuna göre, fırtınalar, seller, yangınlar gibi sıra dışı ve aşırı hava olayları 2016-2021 yılları arasında 43 milyondan fazla çocuğun yerinden edilmesine neden oldu. İKLİM GÖÇLERİ BAŞLADI demek. Milyonlarca çocuğun eğitimden, sağlıklı gıdadan, sağlıklı sudan yoksun kalması demek. Kendi çocuklarınızı düşünerek bir kez daha okuyun lütfen bu paragrafı.
- Fransız araştırmacılara göre, Batı Avrupa’nın en yüksek zirvesi Mont Blanc’ın Eylül 2023 ‘te 4 bin 805, 59 metre olarak ölçülen dağın, yeni ölçümlere göre zirvenin yüksekliği 2021 deki bir önceki ölçümden 2.22 metre daha düşük çıktı. İsviçre Alplerindeki buzullar, az kar yağışı ve aşırı sıcaklar nedeniyle son iki yılda toplam yüzde 10 oranında yok oldu. Ölçümler başladığından beri en büyük erime. Antarktika Deniz Buzulu, önceki yılların Haziran sonu rakamlarına kıyasla uzun vadeli ortalamanın altına inerek rekor kırdı. Endonezya Jeofizik Ajansı’nın yaptığı açıklamaya göre, Endonezya’da bulunan tropikal buzulların yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu. Bu bilgiler BUZULLAR eriyor demek. Buzullar, güneş ışınlarının fazlasını absorve eden sistemlerdir.
- Amerika’da Ekim ayı verileri, kıtanın büyük kısmı benzeri görülmemiş bir ısı kubbesi altında bunaltıcı bir şekilde sıcaklık gördü. 42 derece. Geçen yıl 2022 de Avrupa’da 60 bin kişi sıcaktan öldü. Bilim insanları bu sayının 2023 yılında artacağını söylediler. Çünkü bu sene sıcaklıklar rekor kırdı, dünyanın her yerinde. DÜNYA ISINIYOR demek. Dünyanın en fazla 1.5 derece ısınmaya toleransı var ki şu andaki verilere ve bazı uzmanlara göre bu sınır aşıldı bile.
- Bir araştırma bulutlardaki su buharının her litresinde 6.7 ila 13.9 parça mikro plastik bulunduğunu ortaya koydular. MİKRO PLASTİK plastik demek, plastik petrol demek. Ve Bilim insanları, insan kalbi, akciğer, plasenta ve kanda mikro plastiklerin tespit edildiğini açıkladı
- Muğla’nın Bozburun beldesinde başlatılan çalışmada denizden 10 tonun üzerinde atık ağ çıkarıldı. HAYALET AĞ deniliyor bunlara. Denizdeki canlıları sarmalayıp, onların ölümüne dahi sebep olurken, zamanla mikro plastiğe dönüşen balıkçı ağlarından söz ediyorum.
- Antarktika’da 10.000 olduğu tahmin edilen imparator penguen yavrularının ölümü yaşandı. Bilim insanları ton balığı, marlin, kılıç balığı, köpekbalıkları, morina ve pisi balığı dahil olmak üzere tüm büyük balıkların %90’nın yok olduğunu söyledi. BİYOÇEŞİTLİLİK YOK OLUYOR demek bu. Yani; Ne olur yok olurlar ise?
- Balıklar örneğin; yaklaşık 3 milyar insana hayvansal proteinin yüzde 20'sini sağlıyorlar.
- Bitkiler; İnsan beslenmesinin yüzde 80'inden fazlası bitkiler tarafından sağlanır.
- Gelişmekte olan ülkelerde ve kırsal alanlarda yaşayan insanların yaklaşık yüzde 80'i temel sağlık hizmetleri için geleneksel ilaçlarını bitkilerden yapıyorlar.
Biyoçeşitliliğin kaybı, sağlığımız dahil her şeyi tehdit ediyor. Bu kayıplar, hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkların artmasına da sebep olurken diğer yandan biyoçeşitliliğin korunması halinde doğa, salgınlara karşı gerekli ilaçların bulunmasında mükemmel araçlar sunabilmektedir.
- İklim değişikliğinin bir diğer somut sonucu olarak Orta Amerika’da yağışlarda yaşanan düşüş sebebi ile petrol, sıvılaştırılmış doğal gaz ve tüketim malları için önemli bir nakliye kanalı olan Panama Kanalında trafik kısıtlandı. PEKİ BU NE DEMEK?
Panama Kanalı, Panama topraklarında yer alır ve Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus'u birbirine bağlayan su kanalıdır. Panama Kanalı'nın 144 ticaret rotası, 1700 liman ve 160 ülke ile bağlantısı bulunmaktadır. Çin ile ABD arasında ticaret yapan büyük perakendeciler ve enerji şirketleri de dahil olmak üzere birçok nakliyeci için maliyetleri ve geçiş sürelerini azaltıyor.
Panama Kanalı'nın Önemi
- Ticareti kolaylaştırır: Kanal, gemilerin Pasifik ile Atlantik arasında yolculuk yapmalarını kolaylaştırarak, dünya ticaretini önemli ölçüde hızlandırır.
- Maliyetleri azaltır: Kanal, gemilerin yolculuk sürelerini ve maliyetlerini azaltır.
- Stratejik öneme sahiptir: Kanal, Kuzey Amerika ve Asya arasındaki ticareti kolaylaştırarak, bu iki bölge arasındaki ilişkileri güçlendirir.
KISACA Kuraklık sebebi ile kanallardaki aksayan ulaşım, maliyetlerin yükselmesi başta gıda olmak üzere bir ürüne erişmenin zorluğu demek.
Ve bu yıl 14 Hawaili genç, “temiz ve sağlıklı bir çevreye sahip olma” anayasal haklarını savunmak için mahkemeye başvurdular. Yine Portekiz de Duarte davası olarak bilinen 6 Portekizli gencin 32 ülkeye karşı açtıkları iklim davası Avrupa insan hakları mahkemesinde görüldü. 32 ülke arasında Türkiye’de var. Davanın sonucu 2024 Mart ayı gibi açıklanması bekleniyor. Peki Dünyanın 4 bir köşesinde gençler “temiz bir dünyada yaşamak istiyoruz” diyerek davalar açarken Türk Gençlerimiz hiçbir şey yapmıyor mu? Yapmaz olur mu? Yapmaya çalışıyorlar ama maalesef dikkate alınmıyorlar.
3 Türk gencimiz, Ela Naz Birdal, Seren Anaçoğlu ve Atlas Sarrafoğlu, Mayıs 2023’te gelecekteki Dünyadaki varlık haklarını korumak için dava açmıştı. Danıştay incelemeksizin ret kararı verdi. Türkiye’de İklim Taahhütlerine Karşı açılan ilk davanın görüldüğü Danıştay ilgili dairesi, gençlerin ve çocukların iklim krizine karşı açtığı davayı herhangi bir inceleme yapmaksızın, davanın tarafları olan Cumhurbaşkanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava dilekçesini tebliğ etmeden ve davaya cevaplarını sormadan reddetti. Böyle haberler alınca acaba bu kararları verenlerin gerçekten çocukları için herhangi bir endişesi yok mu diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Çoluğuna çocuğuna nefes alacak bir dünya bırakamadıktan sonra, ev, arsa, araba, bağ, bahçe bıraksan ne olacak? En iyi okullarda okutsan ne olacak?
Yazımın son sözünü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’den olsun,
“İNSANLIK CEHENNEMİN KAPILARINI AÇTI…..KORKUNÇ VE BU SADECE BAŞLANGIÇ KÜRESEL ISINMA DÖNEMİ SONA ERDİ, KÜRESEL KAYNAMA DÖNEMİ GELDİ”