EbrulimMm_88
Üye
- Katılım
- 6 Eki 2023
- Mesajlar
- 43,865
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
Panama'da İspanyol öncesi dönemi hükümdarına ait yaklaşık bin 200 yıllık mezar keşfedildi. Çok sayıda altın bulunan mezarda dönemin kültürüne uygun olarak hükümdarla birlikte gömülen çok sayıda kurban mezarları da ortaya çıkarıldı. Fotoğraflar: Panama Kültür Bakanlığı
Panama'da El Kanyo arkeolojik parkında yapılan kazılarda M.S. 700 ile 1000 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen bir mezar keşfedildi. Kalıntıların Gran Coclé medeniyeti hükümdarına ait olduğunu söyleyen arkeologlar, bin 200 yıllık mezarın içinde altın boncuklardan yapılmış kemerler, altın kaplı balina dişi küpeler ve bir dizi yuvarlak altın plaka içeren görkemli bir altın hazinesi koleksiyonunu ortaya çıkardıklarını bildirdiler.
Ancak araştırmacılara göre keşfin zenginliği altın ganimetinde değildi. Öldüğünde 30 ila 40 yaşları arasında olan Colcé şefinin mezarında daha karanlık bir şey keşfedildi: Efendilerine "öteki dünyaya" kadar eşlik etmesi amaçlanan kurbanların bedenleri. El Caño Arkeoloji Parkı'ndaki mezarın kazısı devam ettiği için gerçek sayı bilinmese de, antik hükümdarla birlikte en 31 kişinin daha gömüldüğü bildirildi. Panama Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, hükümdar antik kültüre uygun olarak bir kadın bedeninin üzerine "yüzüstü" şekilde gömülü olarak bulundu.
Arkeologlar gömüleri toplu ve eşzamanlı mezarlar olarak adlandırdıklarını belirterek "Bu insanlar gömülmeden önce kurban ediliyordu, böylece öbür dünyada efendilerine eşlik edebiliyorlardı" dedi.
MS 750 civarında inşa edilen mezardan, çok sayıda seramik eser ve altın eser de çıkarıldı. Kazıbilimciler altın plaka zırhlar, altın boncuklu kemerler, insan figürlü küpeler, "çift başlı timsah" figürlü küpe ve dairesel altın plakalar gibi çok sayıda eser ortaya çıkardılar.
Ayrıca, Altın kaplı ispermeçet balinası dişi küpeler, altın bilezikler, köpek dişleriyle süslenmiş giysiler, ve kemikten yapılmış flütler de bulundu.
Panama Kültür Bakanlığı, ortaya çıkan keşfi yalnızca ekonomik değer olarak değil, aynı zamanda değeri ölçülemez tarihi değer olarak gördüklerini belirtti.